16 Nisan Pazar günü Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimlerinden biri yapılacak.
Yeteri kadar neden evet, neden hayır denilmesi gerektiği yeteri kadar konuşuldu tartışıldı sanırım.
Diğer bir değimle kafamız yeteri kadar şişirildi.
Aslında bu kadar çok gürültü ve patırtı %10 civarındaki kararsızları etkilemekti her şey.
Ama o yüzde 10’luk kesimde Referandum için belirleyici kesimdir.
Referandumun önemi ile ilgili daha önce birkaç kez bu köşede görüşlerimi sizlerle paylaştım.
Genel anlamda bu konuya değinmeyeceğim.
Bu önemli seçimde sadece seçmenin sorumluluklarını ve ne yapması gerektiği noktasına değineceğim.
Değerli seçmenler sadece bu yazıyı bir kesimi etkilemek maksadıyla yazıyorum.
Bu kesimde sandığa gitmenin öneminin farkında olmayan seçmendir.
Evet, gerçekten hala sandığa gidip gitmeme noktasında kararsız olan beklide referandumun sonucuna etki edecek hatırı sayılır bir kesim var.
Batman için bu oran %20 civarında olabileceğine dair tahminler var.
Bu kesimin neden sandığa gidip gitmeme noktasında tereddüt ettiği ile ilgili bir nabız yoklaması yaptım.
Yüzde bir civarında bir kesim seçimlerde oy kullanmanın İslami değerler açısından doğru olmadığını ve laik rejimin meşrulaştırması olarak görüyorlar.
Bunları ikna etmek mümkün değildir.
Bu kesime kim “sandığa gidin oy kullanın” dese de boşuna nefesini tüketmiş olur.
Yüzde birlik bir kesim de çözümü devrimde bulup sağ, sol, sosyalist yani farklı fraksiyonlara ait kişilerdir.
Bunların yanında da yapılacak hiçbir çağrı para etmez.
***
Bu güne kadar her seçimde oy kullanan ancak belli nedenlerden dolayı gönül verdiği siyasi partisine küskün ve tavırlı bir kesim var.
Bunların sandığa gidip gitmemesi birazda siyasi son dakikaya kadar olan hava ile ilgili bir durumdur.
Geriye kalan bir kesim var.
O kesim ise daha çok umursamaz ve işin ciddiyetinin farkında olmayan, Sosyal, Siyasal, İnanç, Kültürel, İdolojik hiçbir aidiyeti olmayan kesimdir.
İşte, “hayde sandığa” çağrım da daha çok onlaradır.
Bu seçim arifesinde bir çift söz söylemek istiyorum kendilerine.
***
Bu ülkenin geleceğini belirleyecek bir meselede kendinizi meselenin dışında tutarak iyi bir tutum takındığınızı sanıyorsunuz.
Kocaman, kocaman yanılıyorsunuz.
Bu ülke, bu topraklar hepimizin olduğuna göre bu ülkenin geleceğine de beraber karar vermeliyiz.
Ülkenin kaderini belirleyecek olan bu süreçte rolünüzü en iyi şekilde oynamalısınız.
Her şeyden öncede seçmenlerin oy kullanması bir yurttaşlık görevidir.
Bu görevimizi Pazar günü yerine getirmeyen büyük bir yanlış yapar peşinen söyleyeyim.
Referanduma ilişkin son bir şey daha söylemek istiyorum.
Hiç kimse kimsenin iradesine etki edecek bir davranışta bulunmasın.
Sandıktan çıkan sonuç ne olursa olsun saygı duymak lazım.
Oy’larının ve seçim sandığının ciddiyetinin farkında olmayanlara son kez çağrıda bulunuyorum;
“Lütfen Hayde sandığa”
