HEPİMİZ KAÇAK TİRYAKİYİZ!

22-11-2017

Sigarayı bıraktım sanıyordum meğer bırakmamışım. Siz de sigara içmediğini sanan Batmanlılar, hiç öyle sigara içmediğinizi sanıp avunmayın.

Meğerse sigara içmediğini sanan her birimiz günde 3,09 tane sigara içmeye denk zehirleniyormuşuz.

Alın size bir birincilik daha her olumsuz konuda olduğu gibi bunda da Batman olarak başı çekiyoruz.

Berkeley Earth ile Dünya Sağlık Örgütü ortak bir çalışma yapmış. Bu çalışmada şehirlerdeki hava kirliliğinin günde kaç sigara içmeye denk geldiği hesaplanmış.

Tahmin edin Türkiye’de başı çeken şehir hangisi.

Maalesef ki Batman.

İkincisi de uzak değil komşumuz Hakkari.

Berkeley Earth, 2010 yılında Amerika’da kurulan ve hava kirliliği ile iklim üzerine çalışmalar yapan bir kurum. Dünya Sağlık Örgütünü de biliyorsunuz zaten.

Bu iki kurum çok güzel bir yöntemle çevre kirliliğini anlatmanın en açık yolunu bulmuşlar ki çevre kirliliği yılda 3 milyondan fazla insanın katili.

Merak edenler için dünya ölçeğinde durum şöyle ki hava kirliliğinin en fazla sigaraya denk geldiği yer, İran'ın Zabol şehri. Zabol'da hava kirliliği günlük 10,3 sigaraya denk geliyor. Bunu Gwalior, Hindistan 8,1 ile, Allahabad, Hindistan 7,8 ile, Suudi Arabistan'ın Riyad şehri ise 7, sigara ile takip ediyor.

Çin'in Shenyang şehrinde hava kirliliğinin en yoğun olduğu bazı günlerde ise 63 sigaraya denk gelen ölçümler yapılmış.

Türkiye’de de maalesef ki Batman ilk sırayı 3,09 sigarayla alırken Batman’ı takip eden Hakkari ikinci, Gaziantep de üçüncü sırada bulunuyor.

Yani özetle hepimiz kaçak sigara içiyoruz da haberimiz yokmuş. Yeri gelmişken herşeye vergi bağlayıp bir de o vergilere ha bire zam yapanlar bunu da vergiye bağlamasın. Az buz bir kaynak da olmaz hani günde 3 sigaranın fiyatı, bu fiyatın üstünden vergi hesaplanırsa iyi bir bütçe çıkar.

Anlayacağınız yine lideriz. İntiharlar, işsizlik derken bir liderlik daha aldık. Kaçak ve gizli tiryakiler.

Şimdi bu haberin üstüne bütün kurumlarımız teyakkuza geçer, hemen bir ya da birden fazla komisyon kurulur.

Kurulur mu dersiniz. Hiç sanmıyorum. Neden derseniz, çünkü bu çevre kirliliği konusunda ilk karnemiz değil bu. Daha önce aldığımız karnelerin akabinde ne yapıldıysa en fazla yine o yapılır. Bir iki basın açıklaması, bir iki yalanlama. Hatta durumu o kadar kanıksadık ki o bile yapılmayabilir.

İşin goy goyu bir tarafa bu konuda ciddi bir çalışma yapmanın zamanı geldi. Öyle basın açıklaması yalanlama vesaire ile geçiştirilemeyecek bir durumdayız. Bir an evvel bu işle yükümlü bütün kurumlar kısa vadeli geçiştirilecek eylemler değil orta ve uzun vadeli planlamalarla bu soruna bir çözüm bulmalı.

Bizi kirli çevre bağımlılığından kurtarmak için her bir sivil, özel ve de kamu kurumu üstüne düşeni yapmak için koordine olmalı.

Öyle bir iki tane kurumu günah keçisi gösterip işin içinden sıyrılamayız. O ki iki kurumda üstüne düşeni hepimizden çok yapıyor.

Siz ne yapıyorsunuz?

Ve Biz ne yapıyoruz?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?