Bizim Sonsöz TV Ekibi güzel çalışmalara imza atıyor.
İzzettin Ete ve iletişim okulu mezunu Bayram Ayhan, birer genç yetenek olarak sokağın nabzını tutuyor.
Yaptıkları sokak röportajları, gazetenin sosyal medya hesaplarında yayınlanınca epey beğeni topluyor.
Sokak röportajlarında vatandaşın konuşmaktan kaçınıyor olması, işlerini biraz da zorlaştırıyor tabi.
Ama her seferinde onlarca kişinin görüşü ile sokağın nabzını tutmayı başarıyorlar.
Tabi iletişim kurma, röportaj yaptıkları kişilerin ismini ve mesleğini alıp yayın esnasında yayınlama gibi bazı eksikliklerini de gidermeleri gerekir.
Genç muhabirler asgari ücretin belli olması ile birlikte, Batman sokaklarında mikrofonu vatandaşa uzatmış.
Her ne kadar verilen asgari ücret zammı geçmiş yıllara göre iyi görünüyorsa da vatandaş, yine de sonuçtan memnun görünmüyormuş.
Son sokak röportajında görüş belirtenlerin kim olduğu ve ne iş yaptıkları bilinmese de çarpıcı açıklamalar vardı.
Her ne kadar konu asgari ücret ise de söz dönüp dolaşıp geçim sıkıntısı ve hayat pahalılığına geliyor.
Röportajın başında 20 yaşlarındaki genç kız, öyle şeyler anlatıyor ki bu yaşta ekonomi profesörü olmuş adeta.
Diğer bir genç ise ekonomide yaşanan sıkıntılardan dolayı konuşmasında “valla zordur. Yağ tenekesi olmuş 600 lira, un torbası 400 lira. bu nedenle de idare zordur” diyor.
Biz Batmanlıların en çok kullandığımız kelimelerin başında ‘idare’ sözcüğü geliyor.
Nasılsın?
Nasıl gidiyor?
Güzel olmuş mu?
Ekonomik durumun nasıl?
Sağlığın nasıl?
Diye sorduğunda şayet memnuniyet verici düzeyde değilse ‘idare eder’ yanıtını veririz.
Tabi ‘idare’ye zoru eklediğinde ise işin rengi değişir.
Röportaj yapılan gençlerden biri ‘idare zordur’ derken ekonomik olarak geçinmenin zorluklarından söz ediyor.
Gerçekten de özellikle ekonomik açıdan sıkıntısı olanlar için önümüzdeki dönem, idare çok zor olacaktır.
AK Parti Hükümeti buna bir çözüm bulur mu yeni ekonomik sistem rayına oturur mu bilinmez.
Ama halk olarak içinde bulunduğumuz bu zorlu dönemde vatandaşların birbiriyle yardımlaşma ve dayanışmayı daha çok artırması lazım.
Aşırı israftan, lüks ve konfordan kaçınılmalıdır.
İhtiyacın dışında stokçuluğa varacak düzeyde marketlerden malzeme satın alınmamalıdır.
Borçsa borç, yardımsa yardım, herkes zor durumdaki komşusuna ve tanıdığına el uzatmalıdır.
Çünkü bu tür zorluklar, ancak dayanışma ile aşılır.
Dileğimiz ve temennimiz, piyasada istikrarın bir an önce temin edilmesidir.
