Yıllarca Türkçe yazdık,
Kürtçe haykırdık,
bzim seçilmişler ve siyasiler oralı olmadı.
Belki Türkçe ve Kürtçe anlamadıklarından dolayı bu kez farklı bir yol deneyeceğim.
Türkçe ve Kürtçe’yi karıştırarak soruna değineceğim belki böylece anlarlar ne demek istediğimizi.
O yüzden yazımın başlığını Türkçe-Kürtçe karışık şekilde yazdım.
Kürtçesi “Newala Êlehê ma û hey ma”
Türkçesi “İluh Deresi kaldı kaldı”
Türkçe-Kürtçe karışımı ise “İluh Deresi ma û hey ma”
Sizce bu yazıyı okuduktan sonra anlarlar mı?
Doğrusunu söylersen inanmıyorum.
Ama yine de bir kez daha şansımı deneyeyim dedim.
İluh Deresi’ni sanırım Batman’da bilmeyen hiç kimse yoktur.
Şu şehrin içerisinde atık suların akan, içinde her türlü artık olan, iğrenç bir görüntü ve kokusu olan dereden söz ediyorum.
Hani her seçimde siyasilerin, oy kapmak için dere ıslahı vaadi verdikleri, bununla oy kopardıkları, şehri iki ayıran, çevre felaketinin yaşandığı şu meşhur İluh Deresi, bu seçim öncesinde yine siyasilerin en çok dillendirdikleri sorun.
Ak Partili siyasiler “Biz belediye seçimini kazanırsak İluh Deresi’ni ıslah edeceğiz” diyorlar.
Sanki 18 yıldır iktidarda olan bendim bu ülkede.
HDP’li siyasiler de yarın öbür gün vaatlerini açıklamaya başlarlarsa eminim onların da ilk söylemleri “İluh Deresi belasından Batman’ı kurtaracağız” olacak.
Belediyenin 2,5 yıllık kayyum dönemini çıkarırsak belediyeyi de 17,5 yıldır aynı zihniyet yönetiyordu.
Peki niye soruna bir çözüm bulamadınız.
Hepsi de hemen hemen aynı cevabı veriyorlar;
Bu mesele ancak yerel yönetim ile merkezi yönetimin ortaklaşıp elbirliği yapması ile çözülebilir. Hayal edilmesi bile güç olan Kanal İstanbul gibi bir projeye neredeyse başlanacak ama hala İluh Deresi sorununu kökten çözebilecek bir adım atılmadı.
Neden atılmıyor biliyor musunuz?
Öncelikle size şunu söyleyeyim mesele, yüksek maliyetli bir proje olduğundan değil.
Sorun, siyasi çekişmezlik ve bir araya gelememektir.
Bu mesele çevre, sağlık ve kentin geleceğini ilgilendiren bir sorun olduğu için siyaset üstü bir sorun olarak görülmelidir.
Bu sorun için bir araya gelmenin önünde hiçbir engel olmamalıdır.
Kim belediyeyi kazanırsa kazansın, bu sorun ciddiyetle ele alınmadır.
İluh Deresi belasından kurtulmanın maliyet boyutu abartıldıkça abartıldı.
Ak Parti Hükümeti ve HDP’nin devamı olduğu yerel iktidar, kendi dönemlerinde senede bir kilometrelik bölümü kamulaştırma ve düzenleme işini yapsaydı şimdi sorun çoktan çözülmüştü.
Ama ne merkezi hükümet ne de yerel yönetim, çözüm için odaklanmıyorlar.
Türlü türlü mazeretler buluyorlar.
Kürtçe artık İluh Deresi’nin sorununu çözün, yeter dedik,
Türkçe defalarca yazdık, çizdik bizi dinleyen olmadı.
Şu seçim ağzı bir kez daha Türkçe-Kürtçe karışık bu sorunu dillendireyim dedim.
Belki bu kez birileri anlar diye şansımı denedim.
İnşallah anlarlar.
Gerçekten kangrenleşen bu sorun ma û hey ma (kaldı da kaldı)
Artık kalmamalı, ötelenmemeli, unutturamamalıdır.
Bunun için de kim bu projeyi çözeceğim diyorsa bu halka taahut ve teminat yerine geçecek bir yazılı imzalı belge vermelidir.
Ak Parti cephesi “Belediye seçimleri kazansak da kaybetsek de iktidar olarak belediye ile işbirliği içerisinde olup bu sorunu çözeceğiz”,
HDPli siyasiler de “Biz belediye seçimlerini kazanırsak bütün kurumlarla diyalog geliştirip ş birliği ile bu sorunu çözeceğiz” sözünü vermeleri gerekir.
Yoksa bu sorunun başka şekilde çözüleceğine inanmıyorum.
