“İNKÂR VE NEFRET” BİR CAN DAHA ALDI…

11-09-2014

Antalya’da yaz-kış turist eksik olmaz.

Dünyanın her yanından turistler gelir.

Antalya sokaklarında her milletten, her renkten, her dilden insan vardır.

Anlayacağınız Antalya herkese kucak açar.

Kimseyi ötekileştirmez, dışlamaz.

Farklı dillerden konuşan insanlar bir birlerine hoşgörülü ve saygılıdır.

72 milletten insanın yaşadığı Antalya’da dini dili nedeni ile hiç kimse kategorize edilmez.

Ancak söz konusu “Kürtçe konuşma” olunca işler değişir.

O hoş görüden o saygıdan geriye eser kalmaz.

“Kürtçe konuşanı” öldüresiye dövecek kadar kin ve nefret oluşur.

Batmanlı inşaat işçisi Mahir, 10 gün önce Antalya’nın Kaş ilçesinde 40 kişi tarafından sırf “Kürtçe” konuştu diye linç edilerek öldürüldü.

Bu Türkiye’deki ilk nefret cinayeti, ilk Kürdün linç edilmesi olayı değildi.

Bu ölüm haberini ben yapmış olsaydım “inkâr ve nefret ” bir can daha aldı diye başlık atardım.

Kürtlerin bu ülkede dilleri ile özgürce konuşmasına hala tahammül gösterilemiyorsa bu, 90 yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca Kürtlerin varlığını ve dilini inkar etmenin bir sonucudur.

“O gün Kaş ilçesinde ne yaşandı?”diye fazla kafa yormaya gerek.

Irkçılık, faşizm ve nefret bir olunca ancak 40 kişinin tekme ve yumruklarını masum bir insanı öldürmek için birleştirebilir.

Efendiler,  inkâr politikalarınız ile tek millet, tek dil, tek din, tek, tek, tek diye uzanıp giden hassasiyetleriniz bu ülkede milliyetçi ve nefret duygularını kabarttığınızı görmüyor musunuz?

“Hepimiz kardeşiz” demekle kardeş olunmuyormuş demek!

Kırk kışının bir anda bir kişiye saldırması “kardeşliğin” hangi hukuk kitabında yazılıdır?

Bu ülkede geçmişte yaşanan “nefret” cinayetlerinden de biliyoruz ki Mahir’in hiçbir suçu yoktu.

Tek suçu yoksul ve Batmanlı bir Kürt genci olmasıydı.

Türkiye’de normalleşme adına iyi şeyler olduğu bir dönemde bu cinayetin gerçekleşmesinden umarım herkes kendince bir mesaj almıştır. 

Bu tür suçları işleyenler bu güne kadar hak ettikleri cezayı almış olsalardı, belki Mahir’i kaybetmezdik.

Mahir’in linç olayında 40 kişiden sadece bir kişi tutuklanması da olayın ne denli basitleştirilip örtbas edilmesinde niyetin ne olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu ülkede “taş attı” diye çocuklara 14,5 yıl ceza vereceksin, Mahir’i öldüren 40 kişiyi görmezden gelenlerde bu linç olayının sorumlularından hiçbir farkları yoktur.

Bu olay diğer yaşanan linç olayları gibi üstü örtülmemelidir.

Olaya kırk kişi karışmışsa her kırkı, yüz kişi karışmışsa her yüz kişi savunmasız bir insanı öldürmekten yargılanmalı ve cezalandırmalıdırlar.

Bu gerçekleşirse ancak bu tür olayların önüne geçilebilinir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?