İŞSİZLİK VE YOKSULLUĞA ÇÖZÜM BULUNMALIDIR

14-01-2020

Hayat pahalılığı arttıkça en can alıcı noktalardan biri olan işsizlik ve yoksulluk daha çok kendini his ettirmeye başlıyor.
Hiçbir gerekçe ve sebebe rağmen onaylamadığımız intiharlar gibi vakalar baş gösteriyor.
Bireylerin bunalıma girmesi ve psikolojilerinin bozulmasının temelinde en fazla yokluk ve yoksulluk yatıyor.
Şehrimizin temel sorunlarından biri de ne yazık ki işsizlik ve yoksulluktur.
Bu köşede birkaç kez bu konuya değindim.
Çünkü kamuoyunun beklentisi daha çok bu soruna çözüm bulunması yönündedir.
Çünkü Batman’da yaşayanların önemli kısmının ortak sorunu maddi sıkıntıdır.
Sağlık, özgürlük kadar iş ve aşa ihtiyacı var.
O yüzden aç ve muhtaç bir bireyin yaşadığı sıkıntı, düşünce, beklenti, inanç, yaşam tarzı ve davranışına kadar etki ediyor.  
Her insanın her şeyden önce yaşamını sürdüreceği bir gelire ihtiyacı olduğuna göre bir iş ve uğraşa da ihtiyacı vardır.
Bu iş ve uğraşı bulamıyorsa, araya sosyal devletin girmesi ve temel ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir.
Devlet nasıl vatandaşın can ve malını korumakla görevliyse aynı o yükümlülükle onun yaşamını devam ettirmesi için gerekli olan barınma, sağlık hizmeti, eğitim ve gıdayı da sağlamak zorundadır.
Adil ve sosyal devletten de beklenen budur.
Batman’da devletin sosyal yardımları, yeşil kart, kömür, sıcak aş, ekmek gibi ihtiyaçlar çok fazla dağıtılmasına rağmen ne yazık ki yetmemektedir.
20 bin dolayında Suriyeli mültecinin yanında bir de 100 binin üzerinde sürekli yardım bekleyen yoksul kişi mevcut.
Kurumların ve sivil toplum örgütlerinin yardımları da birbirinden bağımsız ve dağınık bir şekilde yapılıyor.
TÜİK gibi araştırma kurumlarının verilerine göre, Türkiye’nin en çok işsizinin bulunduğu Batman’da İŞKUR da işsizlere çare olmuyor.
Tabi ki ne yapılan yardımlar ne de İŞKUR modeli çözümler, vatandaşa sunulan bir lütuf değildir.
Bunlar zaruri, zorunlu görevler ve vatandaşa sağlanması gereken hizmetlerdir.
Bu tür yardım ve istihdamlara bile bazen şaibe karışabiliyor.
Hak sahipleri bu imkanlardan tam olarak yararlanamıyorlar.
Vatandaşın huzur ve esenliği için öncelikle maddi açıdan kendisine yetebilecek olanaklara sahip olması gerekir.
Bu gün şehrimizde gerçek rakamlar ortaya çıksa 400 bin nüfustan ne yazık ki yarısı yoksulluk sınırındadır.
Gündelik yardımlarla elbette bu sorunun üstesinde gelebilmek mümkün değildir.
Daha çok istihdam alanı ve iş imkânı sunmak gerekir.
Gelir dağılımında adalet sağlanmalı.
Eşit iş, eşit hizmet, dar gelirli her vatandaşa eşit haklar sağlanmalıdır.
Ekonomik ve sosyal haklar, en temel insan haklarıdır.
En az özgürlük ve demokrasi kadar önemlidir.
Kurumlar, karar ve politikalarını buna göre belirlemelidir.
En çok da emekçi insanların haklarına saygı duyulmalıdır.
Köle sistemi ile emekçiler çalıştırılmamalıdır.
Emeklerinin karşılığı zamanında verilmelidir.
İşlerinin statüsüne bakılmaksızın sürdürebilirlik açısından güvence verilmelidir.
İnsanları işinden etmek yerine, daha çok iş imkânları yaratılmalı.

Hiçbir gerekçe, emekçi insanların ekmeğini elinden almak için gerekçe olarak gösterilemez.
Emek kutsaldır.
Herkesin birbirinin emeğine saygı duymayı öğrenmelidir.
Batman’da geçmişten beri gerek kamuda gerekse özel sektörde insanlar çok çabuk işinden edilebiliyor.
İşten atılan emekçiler de yoksul ve işsizler ordusuna katılıyor.
Şehrimizde işsizler ordusu gittikçe büyüyor.
Yoksulluk, fukaralık artıyor.
Artan nüfus ve yoksulluk karşısında üretim ve istihdam ise yetersiz kalıyor.
Bu durumu görmek ve ona göre ciddi manada çözümler üretmek gerekir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?