İYİLER DE OLMASA!

05-01-2016

Batman son yılların en dondurucu yılını yaşıyor.

Kar ve soğuklar kimisi için sefa oluyor kimisi için de cefa.

Karın cefasını ve zorluklarını da en çok doğadaki ve sokaktaki hayvanlar çekiyor.

Barınma sorunu yaşayan, gıdasız kalan hayvanlar bu yoğun karlı günlerde çok zor durumdalar.

Bazı vicdansızlar, zor durumda kalan hayvanları çeşitli yöntemlerle avlamanın derdinde.

Ava çıkanlar da bu işi ihtiyaç için değil zevk için yapıyorlar.

Zevk için hayvanları öldürmek İslam dininde en büyük günahlardan biridir.

Hele hele bu ağır kış koşullarında çaresiz durumda kalan hayvanları avlamak barbarca bir davranıştır.

Ama buna rağmen ne yazık ki Batman'ın etrafında elinde av silahları ile canlı kıyımı yapanlar var.

Birçok yanlış yöntem nedeni ile gittikçe nesli tükenen hayvanlar avcıların zevk ve spor için avlanmaları ile var olanlar da yok edilmeye çalışılıyor.

Bu utanç verici bir durum tabi.

İnsan böyle bir manzara karşısında insan olmaktan utanıyor.

Her türlü kara avcılığının yasaklanması lazım.

Güçlünün güçsüzü boğazladığı bir dönemden geçiyoruz.

Şayet hala kıyamet kopmuyorsa bu da iyi insanların suyunun yüzü hürmetine kopmuyor.

Birileri zor durumda kalan zavallı hayvanları boğazlamaya çalışırken, iyi insanlarda kar kış demeden yollara düşerek yiyecek ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor.

Basından okumuşsunuzdur başta Batman Çevre Gönüllüleri Derneği üyeleri olmak üzere birçok kurum ve gönüllü vatandaş, dağ ve bayırlardaki hayvanlara yiyecek takviyesinde bulunuyor.

Çevre Gönüllüleri Derneğinin hayvanların barınma ve yiyecek sorunlarına dikkat çekmesi ile birlikte toplumda ciddi manada bir duyarlılık gelişti.

İnsanlar işyerlerinin önüne balkonlara sokak hayvanları için yiyecek bırakırken İl özel idaresi gibi bazı kurumlarda kırsalda kuşlar için yem bıraktılar.

Yani kötülük yapanların yanında iyilik yapanlar da var.

Bu da işin sevindirici yönü.

Böyle insanlar duyarlılığı da olmasa "batsın bu dünya" diyesi geliyor insanın.

Zaten demesek de bu gidişle batacak bu dünya.

Çünkü hiçbir dönem bu denli çevre felaketleri, savaşlar, katliamlar yaşanmamıştı dünyada.

Sanki kıyamet öncesi ahir zamandan geçiyoruz.

Sanki kıyamet koptu kopacak.

Belki de kıyametin kopmamasının nedeni de tek tükte olsa yer yüzünde hala inancını ve insanlığını yitirmemiş insanların suyunun hürmetinedir. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?