Batman’ın kentleşme sürecinden bu yana kaçak ve çarpık yapılaşma, büyük bir sorun olarak Belediye Yönetimini baş belasıydı hep.
Belediyenin kuruluş tarihi olan 1955 yılından bu yana hiçbir ne seçilmiş ne de atanmış Belediye Başkanları Bu belaya köklü bir çözüm bulamadı.
Ama kaçak inşaatlar ve çarpık kentleşmeyle mücadele noktasında hiçbir dönem başvurulmayan yöntemlere son bir yılda radikal bir kararla başvurulmaya başlandı.
Kaçak yapılan yeni binalar mühürlenmeye hatta yıkılmaya başlandı.
Bu da müteahhit ve yıkım kararı verilen binalarda daire satın alanların ciddi manada tepkisine neden oldu.
Bu süreci baştan beri takip eden biriyim.
Elbette görünürde bir milli servetin moloz yığınına dönüşmesi, heba olması ve bin dolayında daire satın alanların mağduriyeti söz konusu.
Herkesin sorduğu soru şu;
Bu binalar bir günde bitiremediğine göre neden zamanında Belediye müdahale etmedi.
Bu yaklaşıma göre sanki tümü ile Belediye suçluymuş gibi bir durum söz konusu.
Oysa bir çok binada gerçek öyle değildir.
Zamanında temel atılırken bir çok inşaatın yapımının durdurulması kararı alınmış, bir kısmı tutanakları dinlememiş, bir kısmı da mahkemeye başvurmuş yürütmeyi durdurma kararı alarak belediyeyi devre dışı bırakıp hızla mahkeme sonuçlanmadan binasını bitirmiş.
Bu konuda aslında tümü ile belediye suçlu demek haksızlık olur.
Sistem ve işleyişte bir takım sıkıntılar söz konusu.
Aynı zamanda müteahhitlerin de sorumsuzluğundan kaynaklı bir durum söz konusu.
Neticede olan da Milyonlarca lira yatırıma ve bina alarak mağdur olan binlerce orta halli insana oluyor.
Doğrusunu söylemek gerekirse yaşanan mağduriyet her kimden kaynaklanıyorsa kaynaklansın çok büyük.
Bu sorunun çözümü için ortak bir yol var mı?
Bu binalar imar mevzuatına uydurulabilir mi ?
Herkesin aklında bu sorular var.
Kaçak yapı mağdurları gazetemizi de sürekli kaçak yapı mağdurları arıyor.
Bana sosyal medya üzerinden de bu konu ile ilgili talepler geliyor.
Bu taleplerden biri de muhtemelen kaçak binalarda bir daire satın alan Hanifi Çağin’den gelmiş .
...
Çağin’nin yazddıklarını olduğu gibi takdirinize sunuyorum:
Merhabalar Recep Hocam,
Köşenizi beğeniyle takip eden ve Batmanın sorunlarına hassasiyete sahip biri olduğunuzu bilen biri olarak bir yazınızda Batman'daki kaçak yapı mağdurlarının sorunlarına da temas etmenizi rica edeceğim. Duyarlılığınızdan ötürü size şimdiden teşekkür etmek istiyorum. Bizler yokluk ve yoksulluk içinde büyümüş bir nesiliz. Bu yoksulluğumuz çocuklar için de bir kader olmasın diye, dişimizden tırnağımızdan artırdığımız paramızla uygun fiyata bir konut sahibi olalım dedik. Emeğimiz ve alın terimizle edindiğimiz birikimi bir eve dönüştürerek en azından sıcak bir yuvaya sahip olma niyetindeydik. Burada ismini zikretmek istemediğim bazı müteahhitler tarafından kandırıldık. Maket üzerinden satın aldığımız evlerin tapusunun bize birkaç ay içinde verileceği söylendi. Tabi arada alavere dalavereyle evim tüm bedelini bizden tahsil ettiler. İnşaat işleri uzayınca bize imarla ilgili belediyeden kaynaklanan bir sorun olduğunu söyleyip ilgili kişilere verdikleri rüşvetle bu sorunu kısa sürede aşacaklarını belirttiler. Bu esnada belediye yönetimi el değiştirdi. Sonra öğrendik ki bizim bloklar meğer kaçakmış ve imar barışından da yararlanması mümkün değilmiş. Bizim müteahhitler de doğal olarak iflas edip izlerini kaybettiler. Şuan gerçekten çok zor durumdayız, binalarımız yıkılırsa telafisi mümkün olmayacak şekilde ağır bir zarara uğrayacağız ve on yıllık emeğimiz heba olacak. Batmanla bizimle aynı durumda en az 400 aile var. Buradan başta Cumhurreisimiz Erdoğan ve valimiz olmak üzere tüm devlet büyüklerimize seslenmek istiyorum, lütfen sesimizi duyun, biz de bu memleketin evladıyız, lütfen mağduriyetimizi gidererek hayır duamızı alın.
