Bu memlekette bir müdür kalkar idarecisi olduğu okulun bahçesindeki 60-70 ağaca kıyar kimsenin kılı kıpırdamaz.
Kimse çıkıp da sen ne yapıyorsun diye sormaz. Neden mi çünkü “Burası Türkiye başka Türkiye yok”
Çünkü bize özgü hallerimiz vardır bize özgü garabetlerimiz.
Sigara yasaklarını görüşen milletvekilleri, yasak alanda sigara içer.
Sağlık alanında şiddetle mücadele konusunda düzenleme getiren kanun teklifi görüşmelerinde milletvekilleri kavga eder.
Bizi temsil edenler mecliste bunu yapıyorsa bir müdürden ne beklersiniz ki?
Kimse mi umursamaz, kimse mi demez arkadaş sen ne yapıyorsun diye.
Valisi, Milli Eğitim Müdürü, Çevre ve Şehircilik vesaire hangi kurumun görev ve yetki alanına giriyorsa artık...
Belli ki yukarıda adını zikrettiğim kurumlar çok meşgul özellikle de yeşillendirme yeşili sevdirme etkinlikleriyle meşgul olmalılar ki hiç biri konuyla ilgilenemedi.
En nihayetinde barış için savaşan bir toplumuz yaşamak için ölen ve öldüren bir toplum.
Dedim ya bize özgü haller bunlar ve daha niceleri.
***
Dönem dönem kurbanlar seçeriz.
Kendimizi günahlarımızdan arındıracak kurbanlar.
Meşhur bir söz ve anektotur “ilk taşı günahsız olanınız atsın”
İncil’de geçer. Zina yaparken yakalanan bir kadın İsa'nın huzuruna getirilir ve onun taşlanarak öldürülmesi talep edilir. İsa bunun üzerine şöyle der: “Aranızda günahsız olan, ona ilk taşı atsın!”
Kimse taş atamayınca kadın affedilir.
Son kurban Ahmet Kural.
Ahmet Kural’a yüklenip artistlik edenlerden hangi birisi şiddetten uzaktır sanıyorsunuz. Ya da şaşırıp duran her birimizden hangimizin şiddete havalanmamış eli.
Meclisimizden okulumuza, okulumuzdan sokağımıza, sokağımızdan evimize kadar şiddet her yerde ve şiddet herkeste.
Onun için kimse kuru gürültüyle artistlik etmesin.
Şiddetin her türlüsünü her daim yaşıyor ve yaşatıyoruz.
Arada bir seçtiğimiz kurbanlarla günahlarımızdan arındığımızı sanıyoruz.
Siyasetçilerimiz her gün çıkıp da ekranlarda birbirlerine bağırıp durdukça, devletimiz her gün intikam yeminleri ettikçe, Kurtlar Vadisi, Çukur ve Eşkıya Dünyaya Hükümdar oldukça bu şiddet iliklerimizde yaşamaya devam eder.
Dikkat edin en çok sevdiklerimiz en güçlü ve en çok şiddetle iş görenlerimizdir. Hal böyle olunca:
Kadını da döveriz, ağacı da keseriz...
