Bir seçimin daha sonucunu, galibini öğrenmek için heyecan yine dorukta.
Hem Cumhurbaşkanı hem de Milletvekillerinin belirleneceği bu seçim, geleceğimiz açısından son derece kritik ve önemli bir seçim.
Keşke demokrasinin, hukukun ve devlet mekanizmasının oturduğu bir ülke olsaydık da bizler açısından 24 Haziran Seçimleri sıradan bir seçim olsaydı.
Ama Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana ne yazık ki ülkemizde bir türlü taşlar yerine oturmadı.
Çünkü siyasal vasiyetin, devletin işlevi ve mekanizması üzerindeki etkisi ve rolü bir türlü azalmadı.
Hal böyle olunca da seçimlerden çıkan sonuç, ülkenin geleceğini yakından ilgilendiriyor.
İstesek ve istemesek de bizler de bir şekilde oylarımız ve tercihlerimizle siyasi vasiyetin değirmenine su taşıyoruz.
Başka bir seçeneğimiz olmadığı için de bir yerde ülkemizin tam olarak demokrasiye geçmesi ve siyasi tercihlerimiz için 24 Haziran’da sandık başına gitmeye mecburuz.
Bu nedenle sorumlu bireyler olma adına mutlaka sandığa gidilmelidir.
Bu seçimde her seçimden daha çok da irademize ve oylarımıza da sahip çıkmalıyız.
Ülkemizi kalkındıracak projelerin yanında bir daha ülkemizde darbe girişimi gibi sakat anlayışlara fırsat verilmemesi, kalıcı bir demokrasi ve hukukun üstünlüğü için beklentilere her kim cevap verebiliyorsa elbette oyumuzun rengini ona göre belirlemeliyiz.
Bu seçim öncesi en çok merak edilen konu, Cumhurbaşkanı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk turda seçilip seçilmeyeceği, bir de hiç kimsenin seçim ittifakı yapmadığı HDP’nin baraj altında kalıp kalmayacağı meselesidir.
Bu saate kadar ülke genelinde ve şehrimizde seçmenin % 95’i oranındaki kısmı, kime oy vereceğini aşağı yukarı biliyor sanırım.
Buna rağmen kimi anket şirketleri seçimlerde bir partinin tek başına iktidar olabilmesi veya bir adayın ilk turda Cumhurbaşkanı olmasına ihtimal vermiyor.
Yani anlayacağınız az gibi görünse de %5’lik bir seçmen kesiminin kararsızlığı, seçimin kaderini etkileyebilir bu seçimde.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalıp kalmaması,
HDP’nin barajı aşıp aşmaması,
Bir nevi hala kararsız olan seçmenin tercihine bağlı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ak Parti Adayı Recep Tayyip Erdoğan en çok oy alacak aday olarak görülse de % 50’lik oy oranına ulaşması % 5’lik kararsızların tercihine kalmış.
Yine araştırmalara göre HDP, baraj konusunda bıçak sırtında gibi,
Az bir farkla barajı aşabilir de aşmayabilir de.
Tıpkı Cumhurbaşkanı seçiminde olduğu gibi HDP’nin baraj sorunu da kararsızların tercihi ile belirlenmiş olacak.
Her şey % 5’lik kararsız kesimin oylarının somutlaşması ile kesinlik kazanacak.
Böylesi önemli bir durumda hiçbir seçmen, sandık başına gitmezlik yapıp kararsız kalmamalıdır.
Yarınlarımız ve ülkenin geleceği için mutlaka bir tercihte bulunmak gerekir.
Geçmişte referandum dahil son üç seçim sonuçları ile ilgili tahminlerimde yanılmadım.
Ancak samimi olmak gerekirse 24 Haziran seçimlerin tam da nasıl sonuçlanacağına ilişkin bir tahminde bulunamıyorum.
Bu seçimin sonucunu kararsızlar belirleyecektir.
Yani bu seçim, bir nevi kararsızların seçimidir.
