Halen enflasyonla topyekûn mücadele devam ettiğine göre, bir hayat pahalılığının olduğunu herkes kabul ediyor.
Ama açıklanan enflasyon rakamları ve hükümet cephesinden yapılan açıklamalara bakılırsa piyasadaki durum ile hükümette görünen durum, sanki birbiri ile örtüşmüyor.
Gerçek rakamlar ya gizleniyor ya da ekonomik analiz yapanlar gerçekleri hükümetten gizliyor.
Piyasadaki ekonomik sıkıntı düzeyinin hükümet tarafından kabul edilmemesi, enflasyonu frenlemek ve ortadan kaldırmak için yapılacak çabaların başarıya ulaşmasını zorluyor.
Yaşanan ekonomik krizin elbette birçok sebebi vardır.
Sebeplerin ne olduğunu az çok herkes tahmin edebiliyordur.
Sebepler bir yana, sıkıntının yansımalarının en bariz örneği esnaf cephesinde açık bir biçimde hissediliyor.
Kimin ağzını açsan, işinden ve ticaretinden memnun görünmüyor.
Esnafı etkileyen durum, halkın alım gücünün düşmesi ve hayat şartlarının zorlaşmasının bir sonucudur.
Geçen bir kasapta alışveriş yaparken ekonomik krizin yansımalarını açık bir şekilde gördüm.
Orada kaldığım kısa süre içerisinde iki diyalogu örnek vermek istiyorum.
…
Genç bir kadın, kasaba etin kilosunu sordu.
Kasap “50 TL” deyince, kadın elindeki 30 lirayı uzatıp “20 lirasını sonra veririm” dedi.
Kasap veresiye kabul etmedi.
Kadın “misafirlerim var, kimliğimi bırakayım, borcumu en kısa sürede verince alırım” dedi, ancak ne yaptıysa kasap kabul etmedi.
Kadın ihtiyacı olan 1 kilo eti almadan kasaptan ayrıldı.
…
İkinci örnek ise lokanta çalışanı ile kasap arasında gelişen diyalog idi.
Lokantanın et ihtiyacını almaya gelen personele kasap “hem artık az et alıyorsunuz hem de ödemeleriniz düzenli değil” deyip geri çevirdi.
…
Yıllardır alışveriş yaptığım, halen kocaman veresiye defteri bulunduran hatta birçok kez ihtiyaç sahiplerine yardım amaçlı ücretsiz et verdiğine şahit olduğum kasabın bu davranışlarına çok şaşırdım.
Kasapta görünen ekonomik manzara kısaca böyle.
Vatandaşın ekonomik sıkıntısı kasaba yansıyor, yansıyınca da benim yıllarca tanıdığım iyi kalpli esnaf kendi olmaktan çıkıyor.
Piyasadaki ekonomik durgunluk ve kriz, kasapta böyle hissedilip görülüyor.
Eminim ki manav ve bakkaldaki durum da farklı değildir.
Öyle büyük araştırmalar, analizlere gerek olmadan en küçük esnafa bakıldığında aslında ekonomik olarak içinde bulunan durumun ne olduğunu az çok tahmin etmek mümkündür.
