KENDİ OLABİLMEK!

04-03-2020

Yaşadığın hayatta en önemli rol insanın kendisi olabilmektir.
Şu soru sormalı evvela herkes kendisine;
Ben kimim?
Bunun alt başlıkları da?
Kimiz?
Neyiz?
Yaşam nedir?
İnsani değerlerimiz nelerdir?
Ne için varız?
Bunun cevabını bilmiyorsa bir insan, bu sınavdan geçmiyorsa, demek ki ömür boyu hayat mektebinde kalmış sayılır.
Ben hiç hayat mektebinde sınıfta kalmadım.
Kalanların ne duygular içerisinde olduklarını bilemem bu yüzden. 
Bana göre hayat mektebinde en büyük başarı, kendin gibi olabilmek ve ona göre yaşamaktır.  
Bir insan hayatta her şey olabilir.
Ama asıl önemli olan kendin olabilmektir.
Kendi olabilen, en zor süreçte de kendi ayağı üzerinde durabilendir.
Kaldırabileceği kadar yük omuzlayan, cesareti kadar kahramanlık yapabilendir.
Koltuklar, sıfatlar, mevkiler, insanın kimliğini ve kişiliğini belirlemez.
Hepsi gelip geçicidir, en mühimi kendin olabilmektir.
Sen kendin dışında biri olmaya çalışırsan kişiliğini, kimliğini ve tüm maneviyatını yitirirsin.
O zaman da kişilikten kişiliğe girer ve hiç bir zaman mutlu ve başarılı olamazsın.
Kendi olamayanların ömrü, kendini aramakla geçer.
Varlıklarının arayışı ile bir ömür tüketirler.
Aşırı maddiyatçı, lüks yaşam, koltuk sahibi olma hırsı nedeni ile birçok kişi, kendi olmaktan çıkıyor.
Kendinden başka kişi çıkarmaya çalışanların sonu genelde hüsran oluyor.
Ben merkezli bir eksenin dışına taşıyorlar.
“Ben” merkezinin dışına çıkarır, bu da ekseninden uzaklaştırır insanı.
Kendin olabilen bir insanın hakkı ve özgürlüktür her şeyden önce.
Toplumda kendi olabilme, kişiliğinin seni sürüklemek istediği yolda ilerleme içinde olana acayip bir baskı var.
Yasakçı zihniyet insanın kendi olabilme zihniyetini elinden alıyor.
İnsanları taklitçi ve ikiyüzlü olmaya zorluyor.
Baskılara boyun eğip rol yapanlar da oluyor.
Dolayısı ile toplumsal baskı kendi olmaktan daha çok, başkası olmayı öğretiyor.
Bir insan ne kadar da başkasına benzemeye çalışsa aslında o kişi olamaz.
Çünkü herkes kişilik bakımından eşsizdir.
Başkasına benzese bile başkası olamaz.
Ve kişi kendisi olmadığı sürece mutlu ve başarılı olamaz.
Sözün özü asıl olan yaşam hakkı kadar önemli olan, inansın kişiliği ve kimliğidir.
Bunu yitirenler maneviyatsızlaşırlar.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?