KENT GÜVENLİĞİ Mİ DEDİNİZ?

07-09-2014

Bir kentte her gün her türden onlarca suç işleniyorsa o kentte huzurdan ve güvenden söz edemezsiniz.

Suç işleme oranına bakıldığında Batman, Türkiye’de güvenlik açısından en sorunlu illerden birisidir.

Kentin sicilinin bu denli bozuk olmasında sosyal, ekonomik ve siyasal sorunların payı büyük.

Batman’da hırsızlık, madde bağımlılığı, tefecilik, dolandırıcılık, fuhuş, gasp, haraç, ölümlere yol açan oranda şiddet olaylarının yaşanmadığı gün yok.

“Bu suçları işleyenlerin yüzde onu hakkında bile işlem yapılmıyor” desek de yeridir.

Devletin, kendisine karşı işlenen suçlara karşı asla tahammül göstermediği ve failleri anında bularak yargıladığı bir kentten bahsediyoruz.

Vatandaşa karşı işlenen suçların failleri ise bulunamıyor, bulunsa ve haklarında işlem yapılsa dahi hak ettiği cezalar verilmiyor.

İşlediği suçtan dolayı cezalandırılanlar, devlete karşı suç işlemişse cezasını milimi milimine ödüyor, vatandaşa karşı işlenen cezalarda ise, “cezayı paraya çevirme, indirimler ve af”lar uygulanarak ceza, hafifletilebildiği kadar hafifletiliyor. 

Öyle ki Devletin mobese kameraları bile neredeyse vatandaşa karşı işlenen suçları görmüyor.

Batman’da geçmiş yıllarda kentin en işlek caddesinde bir olay yaşandığında Mobese kameraları ya yok ya da çalışmıyor denilerek geçiştiriliyordu.

Şimdi artık öyle bir bahanede kalmadı çünkü Batman’da 3 yıldır kurulan "Kent Güvenliği ve Yönetimi Merkezi" anlayacağımız dille “Mobese merkezi” tam teşekküllü çalışıyor.

 Batman merkezde toplam 121 noktaya kurulan kameraların izlendiği  “mobese merkezi”nde Batman’daki tüm giriş ve çıkışlar ve neredeyse atılan her adım izleniyor.

Batman’ı izleyen sadece mobese merkezinin 121 kamerası değil tabi,  kamu kurumlarının güvenlik amaçlı kurulan kameraları, yine işyeri ve sitelerin kameralarını da eklersek bin üzerinde gözün Batman’ı izlediğini söyleyebiliriz.

Güvenlik güçleri istediği anda kendisine ait olmayan kamera kayıtlarına da el koyma yetkisine sahiptir.

Bu da kentte asayişi ve huzuru sağlama adına devletin elini güçlendiren önemli bir avantajdır.

Kameralar suç işlemeye niyetli kişiler için caydırıcılık açısından da önemli bir role sahiptir.

Bu denli bir izlemenin olduğu Batman’da halkın huzurunu bozan, hırsızların ve uyuşturucu satıcılarının anında tespit edilmesi gerekirdi.

Ancak bu kadar kameraya rağmen geçmişe oranla suç işlemede herhangi bir azalma olduğunu söylemek çok zor.

Bu da kent güvenlik sistemine biçilen rol ve amaçta bir terslik olduğunu gösteriyor.

Acaba bu kameralar da devletin geleneksel yaklaşımına göre ayarlandı ve ona göre bazı suçları “izliyor ve gizliyor” olabilir mi?

Eğer gerçek buysa "devlete karşı işlenen suç ve suçlu, rahatlıkla tespit ediliyor, gerisi de tespit edilse de edilmese de önem arz etmiyor” diyebiliriz.

Elbette güvenlik görevlileri için öncelikle devletin bekasını sağlamak gelir, sonra da bir onun kadar önemli olan halkın huzurunun, malının, canının, sağılığının güvence altına alınması gerekir.

Gün geçmiyor ki bu kentte halkın huzurunu bozacak adli suçlar yaşanmasın. Bu suçların çoğu da örgütlü ve çeteleşen gruplar tarafından yapılıyor.

Parklarda açık alanlarda adım başı neredeyse suç işleniyor kameraların bunları görmemesi mümkün değil.

Buna rağmen çoğu da cezasız kalıyor.

Bu da halkı tedirgin ve huzursuz ediyor.

Güvenlik güçlerine "neden suçlular hakkında işle yapmıyorsunuz?" diye sorduğunda da ilginç cevaplar alıyorsunuz. " Efendim biz suçluları yakalıyoruz ardında da savcı veya mahkeme serbest bırakıyor"

Bu geçerli bir mazeret değildir, senin görevin suç işleyen herkes hakkında işlem yapmak delilleri ile birlikte adaletin önüne çıkarmaktır, gerisi seni ilgilendirmez.

Mahkeme kanunlara göre gerekeni yapar.

Halkta oluşan genel kanı da özelikle adli suçlularla mücadele noktasında devletin olanaklarını yeteri kadar kullanmadığı şeklindedir.

Devletin bekasına karşı işlenen suçlarla mücadele noktasında devlettin hassasiyeti neyse adli suçlarla mücadelede de aynı hassasiyet ve kararlılığın gösterilmesi gerekir.

Burada kesinlikle güvenlik güçlerinin bile bile görevi ihmal ettiğini ve halkın malına, canına zarar verenlere göz yumduğunu iddia etmiyoruz.

30 yıllık çatışma sürecinin güvenlik güçlerinde bıraktığı yanlış bir algı var.

Silahların sustuğu bu dönemde bu algınında artık yavaş yavaş değişmesi gerekir.

Kanunun suç saydığı  her hal ve hareketle, sınıflandırma ve sıralama yapmadan  eşit bir şekilde mücadele edilmelidir.

Batman ancak o zaman güvenli ve huzurlu bir kent olabilir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?