KISADAN HİSSE

05-02-2020

Sevgili okurlar, sizlere bugün Mutlaka okumasını tavsiye edeceğim hikayeler aktaracağım. Umarım bu hikayelerden dersler çıkarır hayatınıza yön verir. 
***
İngiltere'de yaşayan Somali'li fakir bir kadın, yardım almak için bir radyo istasyonunu arar. 
Bu radyo programını dinleyen ateist bir İngiliz, bu Müslüman kadınla dalga geçmeye karar verir ve kadının isim ve adresini aldıktan sonra sekreterini çağırarak ona büyük miktar gıda ve yardım malzemeleri alıp kadına götürmesini ister. 
Ve sekretere; 
"Eğer kadın gıdayı kimin gönderdiğini sorarsa, ona şeytandan olduğunu söyle" diye emreder.  
Sekreter, kadının evine geldiğinde, kadın mutlulukla gelen malzemeleri kabul eder. 
Sekreter ona: "Bunları kimin gönderdiğini bilmek istemiyor musun" diye sorduğunda; 
Fatima isimli okuma yazma bilmeyen bu kadın malzemeleri gönderen ateist İngiliz düşünürü #dr. Timusi Vinter'in Müslüman olup adını #abdülhakim Murad olarak değiştirmesine vesile olacak şu hârika cevâbı verir : 
"Hayır, ilgilenmiyorum. Çünkü, Allah bir şeyin olmasını istediğinde şeytanlar bile ona itaat eder" der.
***
*Aykırı profesör elinde bir fare ve kutu ile salona girdi. 
Öğrencilerin şaşkın bakışları arasında fareyi kutunun içine koydu ve kutuyu kapattı.
Kutunun hava almadığı açıktı. 
Salona dönerek: 
“Bu kutuya iki gün kimse dokunmayacak dokunan bu dersi geçemez!..” dedi ve salondan çıkıp gitti.
Salondaki öğrenciler olaya bir anlam verememişlerdi. Kimisi kutunun içindeki fareyi çıkarmayı düşündü ama cesaret edemedi. İki gün boyunca ders görülen sınıfta kutu öylece kaldı. Ne olacağını merak ederek iki gün geçirdiler.
Kutudaki fare iki gün sonunda tekrar dersi olan profesör salona girdi ve kutuya yaklaşarak açtı. Tabi ki, kutunun içindeki fare artık yaşamıyordu. 
Öğrencilerden birçoğu üzülmüştü.
Profesör sınıfa dönerek farenin neden yaşamını yitirmiş olabileceğini sordu.
Sınıftan birçok farklı ses ve fikir yükseldi;
─ Havasızlıktan…
─ Açlıktan…
─ Susuzluktan…
Her öğrenci olabilecek ihtimalleri saymıştı.
Profesör kutuyu havaya kaldırıp içini öğrencilere gösterdi. Kutunun her tarafı kemirilmiş vaziyette ve minik deliklerle kaplıydı.
 Ardından devam etti;
─ Görüyorsunuz değil mi? Fare anlaşılan bu kutudan çıkmak için epey mücadele etmiş. Bunu kutunun içindeki minik diş izlerinden ve irili ufaklı deliklerden anlıyoruz. Ancak şu var ki farenin hayatını sizin dediğiniz gibi ne havasızlık nede açlık aldı. Buna sebep olan iki şey var;
Kararsızlık ve *Korku…
Kararsızlık, çünkü fare kutunun her yerini parçalayıp, her noktayı ayrı ayrı kemireceğine sadece tek bir köşesini ısırıp parçalasaydı ve bunda da kararlı olsaydı o deliği büyütecek ve kutudan çıkıp kurtulacaktı.
Korku, çünkü eğer siz öğrenciler benden ve notlarının düşmesinden böylesine çok korkmasaydınız, kutuyu açıp fareyi serbest bırakabilirdiniz. Ancak korkudan dolayı size yanlış gelen bir işe göz yumdunuz.

Hayatta bizi başarıya götüren yolda karşılaşacağımız en azılı düşmanlardır, kararsızlık ve korku.
Kararsızlıkla zaman tüketmeyin, kafanıza tek bir şey koyun ve o yolda ilerleyin. Ve bu yolda size yanlış gelen şeylere göz yummayın.
Göze batmaktan, ses çıkartmaktan korkmayın.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?