Hangi balkona baksan sıra sıra biber ve dolmalar asılmış.
Her evde kışlık erzak telaşı var.
Daha önce bu işi yapmamış, kışın taze taze sebze meyvesini marketten alanları da bir telaş sarmış.
Yaz biterken kış hazırlıkları tüm hızıyla devam ediyor.
Her evde bir kış hazırlığı telaşı var.
İlkbaharda ilk olarak üzüm yaprakları tuzlu suya konuldu.
Sonra köyle bağlantıları olanlar, mercimek, bulgur, nohut ve fasulyesini stokladı.
Önce domatesler, patlıcanlar kurutuldu.
Sonra salça konserveye sıra geldi.
Salçalar, soslar, reçeller yapıldı.
Turşu ve pestillere sıra geldi.
Soğan ve çekirdekler de stoklananlar arasında.
Baymalar da unutmadı tabi.
Peynir daha ilkbaharın başında bidonlara konulup soğuk hava depolarına verilmişti.
Kış gelmeden herkes stokları eksiksiz doldurmaya çalışıyor.
Parası olanlar kavurma da yapıyor.
İncir ve kaysı kurutanlar var.
Bu telaşın nedeni elbette sadece lezzetti kış ayına taşımak değildir.
Yıllardır kışlık erzak telaşı bu mevsimlerde yaşanıyordu.
Ancak hiçbir zaman bu denli bir telaşa şahit olmamıştık.
Daha önce evinde hiç bir zaman kurutmalık veya konserve işi yapmayanlar bile bu sene kollarını sıyırmış.
Bilmeyenler bilenlere soruyor.
Bilenler bilmeyenlere öğretiyor.
İyi de bir yardımlaşma var.
Öyle bir hazırlık var ki sanırsın kıtlık olacak kış ayında.
Bir kıtlık beklenmiyor.
Ancak kış sezonunda temel gıda maddelerinin özellikle de sebze fiyatlarının uçacağından endişe ediliyor.
Daha şimdiden fiyatlarda kıpırdamalar başladı.
Bu gidişle kara kışta fiyatlar 2-3 misline çıkacak.
Vatandaşın telaşı da bundan sanırım.
Bu telaş haksız bir telaş da sayılmaz.
Düşünün kış mevsiminde domatesin fiyatı 20 lira, biber ve patlıcan 30 lira olunca bakalım kaç kişi alabilecek?
Sanırım kışlık erzak telaşının neye işaret olduğunu bu yazıyı okuduktan sonra anlamışsınızdır.
Ve umarım vatandaşın kaygı ve telaşını boşa çıkaracak önlemler kış gelmeden alınır.
Yoksa kışlık erzakını hazırlayan hazırlamayan herkes için bu kış mevsimi zor geçecek
