KÖKÜ KÜRT, DALI YAPRAĞI TÜRK

10-09-2015

Alacaksın genel merkezinin basın açıklamasını birkaç kelimeyi değiştirip aynen yaşadığın ilin yerel basınına servis edeceksin.

Yahu böyle bir günde hiç mi içinizdeki acı, vicdanınızdaki sızı kaleme kâğıda olduğu gibi düşmez.

Bu kadar mı köreldi hepsi. Bu kadar mı körleştik.

Çıkacak Batman’daki bir sendika son 2 aydır yaşanan çatışma savaş ve ölümlere dönük basın açıklaması yapacak ama basın açıklamasını oradan buradan topladığı basın açıklamalarının cümlelerinden devşirecek.

Onu da geçtim kendinden iki cümle koyayım diyecek ve o iki cümle tüp o okuduğu basın açıklamalarının hepsinden daha çok nefret daha çok kan kokacak:

“…sosyal, siyasal ve askeri mücadelenin yanında olduğumuzu ifade ediyoruz. PKK’yı barışa, ateşkese değil, doğrudan doğruya silah bırakmaya, ülkemizi terk etmeye veya teslim olarak haklarında verilecek kararı beklemeye çağırıyoruz

Bu bölgede yıllarca dökülen kanların canlı tanığı olarak en azından onların bilmesini bekliyordum, askeri mücadele dediğiniz şey akan kanı ölen insanların sayısını katlamaktan başka bir şeye yaramıyor.

En azından yine aynı sendikanın Bursa şubesi gibi “Özgürlük-güvenlik dengesini gözeterek şiddetle ve terörle mücadele etmektir. Çare, terör örgütlerinin oyununa gelmeden demokratikleşme çalışmalarını sürdürmektir” Ve “eşit vatandaşlık zemininde demokratik, sivil ve özgürlükçü bir anayasayı mutlaka hayata geçirmeliyiz” gibi elzem cümlelerle bu savaşın diğer tarafına da mesajlar verebilmeliydi.

Bunu bilinçli yapmadılar diyelim yanlışlıkla da olsa bu cümleleri de kopyalayabilirdiler.

Ama yok en şiddetlisi kendine en çok düşman olanı yine bizden çıkar içimizden çıkar.

Sen anlamazsan kim anlayabilir içinde yaşadığın bu toplumu. Nasıl bir ifadededir bu “PKK’yı barışa, ateşkese değil, doğrudan doğruya silah bırakmaya, ülkemizi terk etmeye veya teslim olarak haklarında verilecek kararı beklemeye çağırıyoruz”

Kime nasıl niçin bu kadar yaranma çabası. En azından temsil ettiğiniz binlerce üyenin de düşüncelerine hürmeten yapmayın bunu. Kendinize hürmeten yapmayın ölenlere yakınlarına hürmeten yapmayın bunu. İki cümle de hükümete seslenin.

….

Obama ne kadar Müslüman ise siz de o kadar Kürt’sünüz.

Şu aralar 90’ların meşhur lakırdısı yeniden revaçta. En son iki gün önce Maliye Bakanı ve Gaziantep Milletvekili Şimşek dillendirdi. “Ben bir Türk vatandaşıyım ama Kürt kökenliyim

Kökenli olmak nedir anlamış değilim kökü Kürt dalı yaprağı Türk mü oluyor. “Türk vatandaşıyım ama Kürt kökenliyim” oldu mu şimdi? Bari Türkiye vatandaşıyım deseydin. Ondan da mı korkar oldunuz. Sen, ben bir Kürt vatandaşıyım bile diyemiyorsun ne denebilir ki sana.

Sırrı Süreyya’nın güzel bir esprisi var bilen bilir “Türkiye’de her şey olabilirsiniz ama Kürt olamazsınız

Şimşek “Ben bir Türk vatandaşıyım ama Kürt kökenliyim. Anne-babası tek kelime okuma yazma bilmeyen Türkçe bilmeyen bir aile düşünün… Ama ben bugün Türkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanıyım." dedi. Şimşek sordu mu kendisine anne babalarımızın tek kelime Türkçe bilmediği için eğitimden mahrum kalmasıyla bir alakası var mı?

Sordu mu kendisine yıllarca anadilimizde eğitim alamamanın verdiği noksanlıkla tek kelime Türkçe bilmeyen anne babalarımızla gündelik dilden başka bir şey konuşamamanın paylaşamamanın kopardığı ilişkilerimizi.

Biz öğretmen olduk, sosyolog olduk maliyeci olduk ama hepsini Türk olarak olduk, Türkçe’de olduk, Kürtçe bir şey olabildik mi ki tek kelime Türkçe bilmeyen anne babalarımızla paylaşabilelim. Onlara da kendi dilimizde onların dilinde anlatabilelim.

Siz kendinizi anlamamışsınız!

Siz beni ne anlarsınız siz!”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?