KORUCULUK ÜZERİNE

26-08-2014

Kürt meselesinin çözümünde hedefe en yakın olduğumuz hassas bir dönemden geçiyoruz.

30 yıllık savaşı sona erdirerek barışı kalıcı kılacak müzakere sürecinden rahatsız olan bazı karanlık odaklar, harekete geçmiş bulunuyor.

Lice olayı ve ardından yaşananlar, bunun en belirgin işaretidir.

30 yıldır savaşta ısrar eden ve çözümü şiddet yöntemleriyle çözmeye çalışan zihniyet, kandan ve gözyaşından besleniyor.

Bu savaş, Türkiye’de ve uluslararası alanda siyasi, ekonomik ve silahlı güç gibi avantajlar sağladığından şu ana kadar barışla sonuçlandırılamamıştır.

Koruculuk sistemi de bu savaşla kuruldu, süreç içerisinde asıl amacından sapıp adeta suç makinesine dönüştü.

1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanunu'na dayanan Köy Koruculuğu sistemi, 26 Mart 1985 tarih ve 3175 sayılı yasa ile tesis edilerek 1986 yılında fiilen uygulamaya geçti.

Her ne kadar 442 sayılı kanunun 68'inci maddesine göre "köy sınırı içinde herkesin ırzını, canını ve malını korumak için” hükmü yer almışsa da Geçici Köy Korucuları, Türkiye sınırlarını da aşan operasyonlara katıldı.

Batman merkez dahil bütün ilçelerde köy kurucuları bulunmaktadır.

Korucuların 30 yıllık süreçte halkta çok da iyi bir imaj bıraktıkları söylenemez.

Silahı alan korucular köylüleri zorla göç ettirip arazilerine el koydu.   Çatışma ortamı fırsat bilerek halka baskı ve zülüm yaptılar.

Kimi köy korucusu ise kız ve kadın kaçırma, ırza geçme, adam öldürme, gasp, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı suçlarına katıldı.

Barış sürecinin devam ettiği bu süreçte Batman’da Korucular yine kız kaçırma ev basma ve adam yaralama olayları ile gündemdedirler.

İddialara göre Köy Korucuları 18 yaşındaki Nazlı B.’yi kaçırdılar. Ailenin ve STK’ların direnişi üzerine Nazlı B. 27 gün sonra korucuların elinden kurtarıldı.

Köy Korucuları Nazlı B.’yi kaçırmak üzere 4 kişiyle genç kızın ailesinin evine giderek, kızı tekrar kaçırmak istedi.

Yeğeninin kaçırılmasına engel olmak isteyen amca Şahabettin B. Korucular tarafından silahla vuruldu ve 4 gündür yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor.

Bu süreçte bu tür davranış ve hareketler sürece zarar verir.

Çünkü kız kaçıran ve adam yaralayanların bu hareketleri, devletin güvenlik güçlerine mal edilmektedir.

Bu mesele daha fazla büyümeden bu ilin yöneticileri olaya el atmalıdır.

Barış sürecine zarar verebilecek her yanlışın önüne geçmek gerekir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?