Okulların kapanmasına 1 ay kadar bir süre kaldı.
Genç bir nüfusa sahip Batman’da 200 bin çocuk ve genç öğrencimiz için 100 günlük yaz tatili başlıyor.
Yaz tatilleri Batman’da genelde sıkıcı geçiyor.
Çünkü Batman yazları çok sıcak ve bunaltıcı oluyor.
Yazın sıkıcı ve sıcak günlerinin etkisini kıracak sosyal tesisler ve uğraş olmayınca da günler çekilmez oluyor.
Sosyal yaşamın son derece durgun ve sönük olduğu Batman’da yaz aylarında hayat, tümden yok oluyor.
Parası olan bir şekilde bu sıkıcı ortamdan uzaklaşmak için tatile giderek günlerini değerlendiriyor.
Parası olmayanın ise vay haline…
Çünkü okullar açılana kadar son dere can sıkıcı bir zaman dilimini tüketmekle uğraşıyor.
Bu durum karşısında Kamu Kurumları, Sivil Toplum Örgütleri, Odalar ise olup biteni seyrediyor sadece.
Eh işte iş olsun diye Belediye, Gençlik Spor İl Müdürlüğü ve Diyanet bir iki kurs açıyor ve daha 3 üç beş kişi başvurmadan “kontenjanlarımız dolmuştur” yazısını asıyorlar cama.
Yani anlayacağınız açılan kurslar da gösteriş ve iş olsun diye açılan kurslardır.
Çoğu da aç kapa yapıyor.
Çünkü kurslara kayıt yaptıran çocuklar ve gençler vazgeçsinler ve kurs bir an önce kapatılsın diye burunlarından getiriyorlar.
Bu güne kadar açılan kurslar genelde başladıktan hemen sonra kapanıyor.
Çünkü ne denetleyen var ne de hesap soran.
Çünkü yönetici düzeyindeki kişilerin ve zenginlerin çocukları nasıl olsa bu kurslara katılmıyorlar.
Onlar en lüks tatil köylerinde yaz tatilini geçiriyorlar.
Hal böyle olunca yaz kursları açılmış açılmamış, devam etmiş etmemiş hiç kimsenin umurunda değil.
Oysa bu konu öyle geçiştirecek bir mesele değildir.
Bu meseleye seferberlik ruhu ile yaklaşmak lazım.
Çocukların, gençlerin yaz aylarında hem iyi bir zaman geçirmeleri hem de yetenek sahibi olabilmeleri için akla gelebilecek her alanda kurs kursları açmak lazım.
Belli bir organizasyon ve hedef doğrultusunda en az 100 bin kişilik kurslar açmak gerekir.
Bu imkânsız ve zor bir şey değildir.
Bu işi alt kademe ve birimlere bırakmadan Vali ve Belediye Başkanı’nın bu işe zaman ayırmaları gerekir.
Bütün özel okulları, dernekleri, meslek odalarını, spor kulüplerini kurs açma yönünde teşvik edecek, destek verecek ve gerekiyorsa zorlayacak.
Özelikle özel okulların koşulları ve altyapısı bu işlere çok uygun. Sene boyunca para kazanan bu okullar 50–60 günde ücretsiz olarak çocuklara hizmet vermelidirler.
Mesela Batman Kültür ve Sanat Derneği gibi aktif dernekler resim, fotoğraf, sinema, tiyatro gibi kurslar verebilir.
Spor kulüpleri spor branşlarında kurslar, meslek odaları mesleki kurslar, çevre dernekleri ise bilinç ve yetenek geliştirme kursları verebilir.
TPAO, Tüpraş gibi kurumlar da mutlaka bu sürece dâhil edilmelidirler.
Yani alanına, işlevine, imkanına bakmadan herkesi bu sürece dâhil etmek gerekir.
Her yaz mevsiminde bildik tablo ile karşılaşıyoruz.
Bir iki kurum bu işi yapıyor gibi görünüyor.
Ve sadece birkaç branşta sportif kurs açıyor
Oysa bu işle her kurum ve kuruluş uğraşmalı, yetenek ve mesleki kurslara da ağırlık verilmelidir.
Mesela geleneksel el sanatları, hat ebru, tezhip, minyatür, taş işleme, çini işleme, ipekçilik, halı dokuma, süsleme sanatı, kilim dokuma, cam işleme, fotoğrafçılık, halk oyunları, müzik kursları, tiyatro, enstrüman gitar bağlama keman, ney, arbane, şan, iğne oyası, dikiş, ahşap boyama, kurdele nakışı, İngilizce, Kürtçe dil kursları, bilgisayar kullanımı, dama, satranç oyunları gibi benzeri kurslar açılabilinir.
Bu tür kurslar meslek edinme ve yetenek geliştirme için de büyük fırsattır.
İnanın bu iller için çok büyük paralar ve imkânlar harcamak gerekmiyor.
Biraz istek, biraz sorumluluk ve birazcık da iş birliği olsun yeter.
