KUTSALLAR VE HASSASİYETLER!

13-03-2016

Ortadoğu’nun hemen tüm coğrafyasında olduğu gibi Mazlum Kürt Coğrafyası’nın toprakları kanlanıyor yine.

Tıpkı Hz. Nuh’un diyarı Cizre’deki Tufan gibi. 

Her tarafta yakıcı bir yangın.            

Yakıcı Ateş Kürtlerin tıpkı 90’lı yıllarda olduğu gibi yerinden yurdundan ediyor.

Halk genelde geleceğe dair büyük kaygıları var.

Çok hassas bir dönemden geçiyoruz yani.

Bu hassas dönemde çok olağanüstü gelişmeler hak ihlalleri yaşanıyor.

Bütün bunlar yaşandığı bir dönemde her sene çeşitli etkinliklerle kutlanan “8 Mart Emekçi kadınlar günü” için bu sene gerçekleştirilen programlarda savaşın çatışmaların gölgesinde kaldı.

8 Mart ile ilgili yapılan etkinlikler, anmalar ve yazılan yazılar arasında Özgür Gündem Gazetesi'nin 09 Mart 2016’daki sayısında yer alan Karikatür çok büyük tepki gördü.

Karikatürde çizim ve sarf edilen sözler her ne kadar bire bir Hz. Muhhamed’in sözleri değilse de Hz. Peygamber'in "Cennet annelerin ayakları altındadır" hadisi şerifine atıfta bulunulmuş gibi toplumun bir kesiminde bir algı oluştu.

Bu nedenle de Gazetedeki karikatür hem okuyucularından hem de farklı kesimlerden büyük tepki gördü. 

Ve bunun üzerine gazete yönetimi de konu ile ilgili bir açıklamada bulunarak özür diledi.

Gazete yönetimi gittikçe artan tepkiler üzerine şu açıklamada bulundu  “sözü edilen karikatür, son derece açık bir biçimde erkeklerin kadınları ezmesiyle ilgilidir ve buradan Hz. Muhammed’e yönelik bir hakaret anlamı çıkarılması da mümkün değildir. İnsaf ve vicdan sahibi her insan, karikatürde Hz. Muhammed’in sözü hatırlatılarak, erkeklerin kadın üzerindeki baskısının eleştiri konusu yapıldığını, Hz. Muhammed’in hadisinin yüceltildiğini anlar. Ancak, hiç istemediğimiz halde, duyarlı Müslüman okurlarımızı da üzdüysek eğer, özür dileriz”

Evet, Özgür Gündem gazetesinde yayınlanan Karikatürü çizenin niyeti tam olarak neydi?

Niyet gerçekten gazete yönetiminin yaptığı açıklamada ifade edildiği gibi Hz Muhammedi yüceltmek için miydi? Bilemeyiz. 

Ancak ne yazık ki Kürt siyasal hareketi ve onu destekleyen kurumlar içerisinde Kadın Erkek eşitsizliğini İslam dininden kaynaklı olduğuna hala inananlar var.

Bu zihniyetin bu düşünce ile attığı her adım her zaman muhafazakâr Kürtlerden tepki görmüştür.

Feminist bir anlayış ve dille İslam Kürt kadınlarının haklarını savunmaya çalışmak toplumsal gerçeklerimizle bağdaşmıyor.

25 Kasım kadına yönelik şiddetle mücadele günü ve 8 Mart Emekçi kadınlar günün ile ilgili düzenlenen programlarda yeteri kadar İslami hassasiyetlere dikkat edilmemektedir.

Bu nedenle de kadın hakları mücadelesi verenler bazen yanlış algılara neden olan davranış ve söylemlerde bulunuyorlar.

Herkesin şunu çok iyi bilmesi gerekir Ortadoğu’daki halklar arasında en çok İslam dinine bağlı halklardan birisi Kürtlerdir.

Kâinatın yaratıcısı Allaha ve efendilerin efendisi Hz Muhammed ve kitapların en yücesi Kuran’ı Kerim Kürt halkının en büyük kutsalları ve kırmızı çizgileridir.

Selahattini Eyyubi'nin , Bediüzzaman Said Nursî , Şeyh Said’in torunları olan Kürtler İslam dininin bu gün bile en iyi yaşayan ve savunan halktır.

Bunu kim bilmiyor ve görmüyorsa cahildir.

Bunun kabul etmeyenin Kürt toplumu içerisinde kabul bulması da mümkün değildir.      

Kürt siyasi hareketinin yeri her yerde her platformda halkının safları olmalıdır.

Tıpkı Kürt siyasi hareketinin en çok oy alan Partisi HDP nin eş genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Cuma namazlarında her fırsatta cemaatle aynı saflarda namaza durması gibi.

Bu doğruları da toplum çok iyi okuyor ve görüyor.

İnançlı Kürt halkını temsil edenlerden beklenende budur.

Çünkü İslami referans almayanları toplum desteklemez, benimsemez ve kabul de etmez...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?