LÜTFEN SAHİFEYİ ÇEVİRİN

25-08-2015

Her akşam taraflardan bu savaşı bitirmeye dönük bir açıklama geldi mi diye bakarken haberlere her sabah uyandığımda acaba ben dün akşam öldü mü öldürüldü mü birileri diye korkuyla izliyorum haberleri.

150 yaşındayız biyolojik yaşımızın 5 mislini yaşadık. Uzatılmış bir ölüm halidir yaşıyoruz. Eskiler sıkı can çabuk çıkmaz derlerdi… Hay ben o eskilerin…

Uzmanlar haber izlemeyin diyor. İzlemedik diyelim sokakta da mı görmeyeceğiz?

Oturduğumuz her masada konuşmaktan tartışmaktan boğuşmaktan nasıl korunacağız. Öyle bir lüksümüz yok bizim…

Bir savaşın içinde doğduk içinde büyüdük içinde öleceğiz diye korkar olduk. Herkesin aklında bir gitmek fikri. Nereye nasıl ne kadar gidebilir insan?

Çatışmasızlığı ilk onlar bitirdi. Kimler başlattı nerde kimin hücum borusu ilk öttü bilmiyorum ama kimse bitirmeye yanaşmıyor onu bilirim. İnsanın “Alacaksın o savaş borunu öttürenlerin…” diyesi geliyor.

Siyasetin küfür faslında herkes.

3 ay önce neler konuştuğunuzu hatırlıyor musunuz? HDP barajı aşacak mı aşmayacak mı? AKP tek başına iktidar olur mu, olursa Erdoğan Başkanlık rüyasına kavuşur mu?

“Bitsin artık bu seçim de seçimin gündemimizdeki ağır yükünden kurtulalım” diyordu herkes.

Çok değil üstünden sadece seksen gün geçti ve şimdi durduğumuz yere boğuştuğumuz derde yandığımız cehenneme bakın.

Kurtulmak istediğimiz o seçim gündeminin ağır yükü umudumuz olup çıkıverdi.

Seçim tarihi açıklansa çatışmalar ölümler durur belki diye umut eder olmuşuz.

Seçim gündemi çatışmaları durdurur mu? Seçim sonuçları neyi nasıl değiştirir.

Kim bilebilir ki? Her çatışma sonrası yaşanan ölümlerin akabinde açıklanan anket sonuçları kadar vahşilik ve ahlaksızlık görmedim.

Sadece HDP özerklik ilan etmiyor. Her bir fert evinde özerklik ilan eder oldu.

Korunmak için şiire tutunup matematik gibi şiirin dizelerini çözmeye çalışanı.

Televizyonu ve kulaklarını kapatıp suskunluğuna çekileni. Evine kapanıp kendini dışardan ve dışarıda olanlardan izole edeni…

Çoluk çocuğunu alıp toparlanıp gideni gitmek isteyeni…

Devlet-i Ali bireysel özerkliğini ilan edeni de tutuklar mı bilemem ama medya araçlarıyla beynimizin kıvrımlarına kadar girip sirayet etmeye çalışan bir savaş var.

Kandan beslenen birden fazla iktidar hırslısı güç var.

Eskiden gazete sayfalarının sağ alt köşesinde yazılı bir cümle vardı… Onu okumanın zamanı geldi geçiyor artık kanla bezenmiş sayfada okunabilecek tek bir satır kalmadı çünkü:

Lütfen sahifeyi çevirin…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?