MARKASIZ KENT BATMAN

02-02-2015

Bir şehrin ulusal ve uluslararası alanda tanıtımına etki eden en önemli faktör, marka sahibi olması yani markalaşmasıdır.

Markası olmayan bir kent, sıradan bir kenttir.

Sıradan bir kent olmak nasıl bir şeydir diye soracaksanız "Batman"dır.

Kısacası marka kent diye sorarsanız, Konya’dır, Pamukkale’dir, İstanbul, Ankara, Şanlıurfa, Mardin’dir. Fıstık ve büryanı ile Siirt’tir. En basiti kedisi ile markalaşan Van’dır.

Batman’ın da petrolü var denilebilir.

Ama bu marka Batman’a çok şey kazandırmamış yani cazibesi, çekiciliği pek yok. Bir Hasankeyf vardı o da Ilısu Barajına feda ediliyor.

Markasızlık Batman’a kaybettiriyor ve daha da kaybettirecek.

Markalaşma şu açıdan da önemlidir.

Batman’ın geçmişindeki imajı pekiyi değil.

Çünkü hep faili meçhuller, intiharlar, kirli havası ve işsizlik gibi sorunlarla gündeme geldi.

Bunun önüne geçebilecek için bir atılım yapmak gerekiyor.

Haberlerde görmüşsünüzdür, Ankara yeni bir marka sahibi olmak için "simit'i" markalaştırma peşindedir.

Başta Ankara Ticaret Odası bu işe öncülük ediyor.

Diğer kurumlar da destek veriyor.

Bizde ise ne bunu dert eden var ne de bunun uğraşını veren var.

Bu gidişle Batman hiç bir zaman markalaşmayacak. Bir markası da olmayacak.

Bu kentte bir marka yaratmak çok zor değil.

Bu kentin marka olabilecek birçok değeri ve ürünü var ama markalaşmayı kendine dert edinen yok.

Malatya gibi bir kentin, kaysısı ile Türkiye’yi aşıp uluslararası bir etki yaratması örnek alınabilinir.

Batman için de en basiti badem veya karpuz çekirdeği gibi birçok ürün markalaştırabilir.

Bunu başarmak zor değil yeter ki böyle bir niyet oluşsun. Yeter ki birileri bunu kendine dert etsin, gerisi kolaydır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?