MASKE DÜŞTÜ

20-04-2020

Zor günler ve dönemler insanlar için bir nevi sınavdır.
Kimin ne olduğu, neye daha çok önem verdiği, iyi ve kötü yönü ile ortaya çıkıyor.
Anlayacağınız herkesin maskesi düşüyor ve gerçek yüzü ortaya çıkıyor.
Tüm dünyayı saran korona virüs nedeniyle zor dönemden geçiyor insanlık ailesi.
Bu zor dönemde bile kimisi fırsatçılığa soyundu.
Korona, ülkemize adım atar atmaz fırsatçılar iş başı yaptı.
Halkın en çok ihtiyaç duyduğu virüsten koruyucu maddeler ve gıda maddeleri fiyatı bir anda uçtu.
Makarna ve maskeler karaborsa oldu.
Bu işin ticaretini yapanların maskesi de düştü bu sayede.
Onların maskesi düştü düşmesine ama ülkemizde maske tartışmaları bir türlü son bulmadı.
Maskelerin fahiş fiyata satılması üzerine hükümet kendince bir takım tedbirler geliştirdi ve maske satışı yasaklandı.
20 yaş üstü 65 yaş altı kişilere maskelerin, devlet tarafından adreslerine gönderileceği söylendi.
Maske talebi olanların e- devlet ve farklı linklerden internet yolu ile başvuruda bulunuyorlar.
Tabi 20 yaş altı vatandaşlar ile 65 yaş üstü vatandaşlar ise sokağa çıkma kısıtlaması bulunduğundan dolayı, ücretsiz maske hizmetinden yararlanamıyorlar.
Kişi başına verilen maske sayısı ise 5 adet.
Maske dağıtımı yaklaşık 10 gündür devam ediyor.
Hem PTT kargo üzerinden hem de eczaneler aracılığı ile talepte bulunanlara maske dağıtımı yapılıyor.
Bir yandan ücretsiz dağıtım sürerken, diğer bir yandan da yasak olmasına rağmen virüs krizini fırsata dönüştürmeye çalışan ahlaksız bir kesim 5-10 katı fiyatına el altında maske satmaya devam ediyor.
Bu zor günde maskeleri iyice düşen karaborsacılarda ne acıma ne insanlık kalmış.
Ölümcül salgın umurlarında değil.
Böylelerini deşifre edip gerçek yüzlerini iyiden iyiye ortaya koymak gerekir.
Elbette bu kişilerin ticari, insanı hiçbir ahlaka sığmayan kazanç hırslarına karşı önlem almak devletin işidir.
Ama bana göre devletin bunca sıkıntı ve sorun içerisinde maske dağıtım işine girişmesi bence doğru değildir.
Herkese ücretsiz maske dağıtımından ziyade bana göre ekmek, su kadar bu aralar ihtiyaç duyulan maskelerin gerçek değerinde vatandaşlara ulaştırılması için doğru yol ve yöntemler oluşturulmalıdır.
İş sağlığı ve güvenliği, maske malzemelerini satan bir esnafa sordum kriz öncesi 50’lik maske kutusu 12,5 lirayken, şimdi el altından elli liraya toptan satılıyormuş. 
Yani daha önce adet fiyatı 2,5 kuruşken şimdi 1 liradan satılıyor.
Perakende adet fiyatı ise 1.50 ile 2 lira arasında değişiyormuş.
Tabi ki bu ahlakı değildir.
Bunun önüne geçmek gerekir.
Bana göre en makul yollardan birisi maliyeti 2.5 kuruş olan maske adedinin makul bir fiyata sabitleştirilmesiydi.
Maske karaborsadan satılmazsa vatandaşların gider kalemleri içerisinde cüzi sayılacak bir ücrettir.
Daha önce bir çay’a kahveye 5-10 lira ödeyenler kefelerde boş zaman harcayarak ödeyenler iş güvenlik ve sağlık için para harcamaya gelince başlıyorlar söylenmeye.
Devletin vatandaşın ihtiyaçlarını karşılaması sosyal devlet açısından anlaşılır bir durumdur.
Ancak bu süreçte vatandaşın ihtiyacı olan maskelerin dağıtım yolu ile karşılamak devlet açısından hem maliyetli hem de zahmetli bir iştir.
Devletin bu zor süreçte daha öncelikli ve acil işleri var.
Maskeye harcayacağı zamanı ve enerjiyi işsizlikle birlikte doğacak ekonomik sıkıntılara çözmeye dönük politikaları şimdiden hayata geçirmek daha iyi olur diye düşünüyorum.  

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?