Ormanlık alanlar gibi meralar da gittikçe azalıyor.
Bir kısmı tarım arazisine dönüştürülüyor.
Bir kısmı da betonlaşıyor.
Geriye kalan kısmı ise moloz ve atık alanıymış gibi kirletiliyor.
Neredeyse 30 yılı bulan gazetecilik mesleğim süresince meraların korunduğu ya da meralara zarar verenlere ceza uygulandığına şahit olmadım.
Şehrimiz genelinde zaten yeteri kadar mera yok, var olan meralarda da gün geçtikçe biz azalma var.
Bu azalışı kimse umursamıyor.
Önüne geçmek için çabalamıyor da.
Meraların korunması ve kullanımıyla ilgili Mera Yasası, 1998 yılında kabul edilmiştir.
Ancak yasalar doğrultusunda gerekli olan yönetmelik ve yönergelerin uygulamaya alınması, meraların tespiti ve sınırlarının belirlenmesine ilişkin tam da bir belirsizlik hâkim.
Yani meraların korunmasında bir sürü belirsizlik var.
Bu belirsizlik, kurumların bu konu ile yetkilerinde de belirsizliğe yol açıyor.
Meraların korunması için muhatap kurum, toplum tarafından tam olarak bilinmiyor.
Tarım Müdürlüğü mü?
Çevre Şehircilik Müdürlüğü mü?
İl Özel İdaresi mi?
Milli Emlak Müdürlüğü mü?
Köy Muhtarlıkları mı?
Hangi kurum veya tüzel kişiliğin olduğunu doğrusu kimse bilmiyor.
Bilinmediği için de meraların mevcut durumu ile ilgili bir sorun oluştuğunda sorunu kime bildireceğini vatandaş bilemiyor.
Mesela yakın zamanda Balpınar Beldesine bağlı Zorköy’deki meraya çöp ve moloz dökülmesi ile ilgili oluşan kirlilik konusunda Batman Çevre Gönüllüleri Derneğinin bir açıklaması vardı.
Çevrecilerin açıklamasında “Zorköy’de hayvanların otlatıldığı yaklaşık 100 dönümlük meraya evsel atık ve molozların atılması ile büyük bir kirlilik oluştu. Söz konusu alana çöp araçları ile çöp atıldığı iddia ediliyor. Sorunun çözümü için İl Özel İdaresi, Çevre Şehircilik Müdürlüğü ve Balpınar Belediyesini dernek olarak acil göreve davet ediyoruz” denildi.
Yıllardır kirletilen ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan meranın kurtarılması için vatandaş demek ki nereye, kime başvuracağını bilemiyor ki son çare olarak Çevre Derneğine başvurmuş.
Çevrecilerin her konuda duyarlılığını elbette biliyoruz.
Ancak bu soruna çevreciler eğilmeden önce başka kurumların el atması gerekirdi.
Çevrecilerin bu durumu gündeme getirdiğinin üzerinde birkaç gün geçti ancak hala mera alanının temizlenmesi ve korunması ile ilgili hiçbir kurum ve kuruluş, harekete geçmedi ne yazık ki…
Bu gidişle geçmeyecekler de herhalde.
Ama sanırım çevreciler bu sorunu yargı dahil her yolu deneyerek çözmeye kararlı…
