Sosyal ve ekonomik nedenlerden kaynaklı birçok problemi var Batman’ın.
Bu problemlerin olumsuzlukları en çok yoksulluk içerisinde yaşayan insanların omuzlarına bir ağırlık olarak biniyor.
Bu ağırlık altında ilim ilim inliyor yoksullar.
Batman’da yoksulluk ve işsizlikten kaynaklı olarak nüfusun büyük bir kesimi başta yaz aylarında geçim için gurbet yollarını tutmak zorunda kalıyor.
Yaz mevsimi denince kimisi için tatil fırsatı oluyor ama yoksullar için geçim derdi ile göç demektir.
Kimisi inşaatlarda çalışmak kimisi de tarım alanlarında çalışmak üzere Türkiye’nin dört bir yanına dağılıyor.
Özellikle okulların kapanması ile birlikte batı illerine yoğun bir göç yaşanıyor.
Bu yüzden bu sıralar tren ve otobüs işletmelerinde batı illerine gitmek için bilet bulmak mümkün değil.
Otobüs ve trenlerde yer bulamayanlar bu kez minibüs kiralayarak yollara düşüyor.
Göç edenlere “mevsimlik işçiler” deniliyor.
çoluk çocuk ve çocukları ile zorunluluktan yollara düşenler Ordu, Giresun, Bolu, Bursa, Malatya, Manisa, Konya, Ankara, Adana ve Antalya gibi illere gidiyorlar genelde.
Gidiş ve dönüş yolunda güvenliksiz şartlarda ulaşım yapılan ve işçilerin içinde bulunduğu araçlar, sıkça kazalar yapıyor ve her kaza sonucunda ölüm ve yaralamalar yaşanıyor.
Diğer bir taraftan köle misali çalıştırılarak hak ettikleri ücret verilmiyor, sigortasız ve günde 12 saat çalıştırılıyorlar.
Batı illerine çalışmaya giden insanlarımızın dramları bununla da bitmiyor tabi zaman zaman etnik kökeninden dolayı ayrımcı muameleler, saldırı ve baskılara da maruz kalıyorlar.
Barınma ve yaşam koşulları da çok kötü olan mevsimlik işçiler okulların açılacağı zaman geri dönüyorlar.
Batman’da çocukluk ve gençlik yıllarında bu yollardan geçemeyen yok.
Oysa Batman, bereketli ve sulak toprakları olan bir kenttir.
Ancak ne yazık ki tarım alanında yeteri kadar istihdam alanları oluşturulamıyor.
Oluşturulamayınca da Batman, yaz aylarında göç yollarına düşüyor.
Bu sorunun kısa vadede çözüleceğine dair bir belirti ve umut pek görünmüyor.
Yani yoksulların sorununa çözüm bulmayı kimse kendisine pek dert etmiyor.
Siyasiler, sadece seçim kararı alındığında mevsimlik işçileri hatırlıyor.
Seçimin yapılacağı zamanda oy kullanıp kullanmamalarının kendilerini nasıl etkileyeceğini hesaplıyorlar.
Hatta 7 Haziran seçimlerinde onları o kadar çok düşündüler ki oy kullanmaya gelenlerin yol ücretini bile karşıladılar.
Seçimden sonra ise yine unutuldular ve sorunları ile baş başa kaldılar.
