MİLLETİN NİKÂHINDAN SİZE NE?

25-10-2017

Hayati sorunlar yerine toplumda kutuplaşma ve gerginliğe yol açan nikah etkisi tartışması, günlerdir kamuoyunu meşgul ediyor.

Ak Parti’nin meclis gündemine getirdiği Müftülere resmi nikah kıyma yetkisi veren düzenleme, TBMM’de kabul edildi.

Muhalefet partileri CHP ve HDP ye rağmen AK Parti ve MHP’nin oyları ile gergin geçen görüşmeler neticesinde TBMM ‘de Müftülere nikâh kıyma yetkisi veren düzenleme yasalaşmış oldu.

Böylece yeni yapılan düzenleme ile evlendirme memurluğu yetkisi ve görevi verebileceği kurumlar arasına il ve ilçe müftülükleri de eklendi.

Kısacası daha önce evlendirme memurunun olmadığı yerlerde muhtarlara verilen yetkinin daha geniş hali Müftülere verildi.

Yani bundan sonra resmi nikah töreninde hangi prosedür uygulanıyorsa, müftü de Medeni Kanun ve Evlendirme Yönetmeliği'ne uygun olarak aynı prosedürü uygulayarak kendisine müracaat eden çiftleri evlendirecek.

İşleri başlarından aşkın müftülerin bir de resmi nikah işlerinin verilmesi bana göre büyük bir yükten başka bir şey kazandırmayacak.

Aslında toplumumuzda şöyle bir gerçek de var;

Hala çifte nikâh gibi bir sorunumuz var.

Birincisi dini nikâh,

İkincisi Resmi nikâh.

Dini nikâh; evlenecek çiftlerin dini vecibeleri yerine getirme gereği olarak kıyılan nikahtır.

Resmi nikâh; Medeni Kanunun bir gereğidir.

Bu nikâh meselesinde aslında ciddi manada bir kafa karışıklığı söz konusu.

Yelpaze daha çok genişlemiş, kafalar bu kez daha karışık.

İmam ve Evlendirme Memuru, tabi bir de yeni yetki almış Müftüler nikâh kıyacak.

Bundan sonra herkes mutilere nikah kıydıracakmış gibi bir çarpıtma var.

Oysa gerçekte durum çok ama çok farklı.

Nikâh meselesi, siyasete malzeme ediliyor.

Nikâhın ne anlama geldiği, dinin nikâh ile ilgili çerçevesi net bir biçimde anlaşılmış olunsaydı bütün bu tartışmalara gerek kalınmazdı.

Aslında şu nikâh meselesi gereğinden fazla abartılıp kamuoyu meşgul ediliyor.

Sadece İslam’da değil Hıristiyanlıkta da muhafazakâr kesim dini açıdan nikahı çok önemsiyor.

Önemsemesinin nedeni de çiftlerin birlikteliği ile ilgili dini açıdan bir hukukun oluşturulmasıdır.

Bu hukukun bağlayıcılığı, birlikteliğin eşitliğe, dayanışmaya ve devamlılığın olması içindir.

Bu yaklaşımla meseleye bakıldığında sanırım dini nikâha hiç kimsenin itirazı olamaz.

Medeni Kanuna göre nikahtaki temel amaç da budur.

Yani her iki esasa göre yapılan nikah bir yerde kişinin tercihine kalmış.

Ama her inanca göre ve yönteme göre öncelikle evlilikte de boşanma da çiftlerin rızası her şeyden önce gelir.

Takvasına ve bilgisine inandığım çok değerli bir dostumla bu mevzu ile ilgili yaptığımız sohbette dediği gibi “Çiftlerin rızası ve evliliğin ilanı açık bir şekilde olduktan sonra diğer mevzular sadece teferruattan ibarettir”

Ha bana göre alenen bunun yanında bazı dini vecibelerin olması çiftler açısından artıdır, zararı yoktur.

İşin aslına bakarsanız nikâhı kılmakla görevli ve sorumlu görülünler bir yerde sadece kolaylaştırıcı ve bu önemli mevzunun şahididirler.

Yani kendi hür rızaları ile evlenmek isteyen çiftlerin her şeyden önce akıl sağlığı yerindeyse, ve hiçbir baskı altında kalmadan birlikteliğe adım atmak istiyorlarsa evliliğin kamuoyuna açık bir şekilde ilanı ile evlilik gerçekleşmiş olur.

O zaman iki değil yüzlerce binlerce kişi şahit oluyor evliliklerine.

Boşanmada da yöntem aynıdır.

Nikâhta temsiliyet konusuna gelince; bu iş tümü ile damat veya gelinin yetkisindedir.

Yani hiç kimse onların evliliğinde anne ve baba dâhil rızaları olmadan onları temsil etmeye yetkili değildir.

Hal böyle iken bu meseleyi uzatmak doğru değildir.

İyisi mi bırakın insanlar nikah memuruna mı, müftüye mi, imama mı, yoksa çıkıp bir meydanda herkesi şahit edecek şekilde mi yaptırıyorlar, onlar bilir.

Yeter ki toplumun kafasını karıştırmayın, germeyin, boş yere meşgul etmeyin yeter.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?