MÜDÜR DEĞİŞİKLİKLERİ

24-04-2016

Her seçim sonrasında siyasilerin başvurduğu en bildik icraatlardan biri, kurum müdürleri ve amirlerini değiştirmektir.

Belediye seçimleri sonrası ve genel seçimler sonrası kim iktidar olursa olsun ilk iş, kurum müdürlerinin değişimi ile işe başlıyor.

Ülkemizde siyasi yaklaşım ve kararlarla kurumların yönetim kademelerinin belirlendiğini bilmeyen yoktur.

Her siyasetçi, kendine yakın ve istediğini yaptıracağı kişileri tercih eder genelde.

Yani seçilmişler, görev süresince müthiş bir “adamcılık” yapıyorlar.

Sırtında siyasi referansı olmayan birinin bir kurumun başına deneyimi, dürüstlüğü ve yeteneği ile gelebilmesi neredeyse imkânsızdır.

Seçimler sonrasında iktidarın, başka siyasi partinin atadığını “bizden değildir” deyip değiştirmesini olağan bir durummuş gibi gören çok kişi var.

Ama üst üste iktidara gelen bir siyasi partinin, önceki dönemde yine kendi partilileri tarafından göreve getirdiği kişileri gerekçesiz olarak görevden alması ise anormal bir durumdur.

Örneğin yaklaşık 2 yıl önce AK Parti iktidarı döneminde Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü görevine getirilen Veysel Direk’in görevden alınarak bir alt göreve atanması durumu gibi.

Veysi Direk’i göreve getiren, Ak Parti’nin siyasi kadrolarıdır. Görevden de alan aynı partinin siyasi kadrolarıdır.

Ne yazık ki Belediyelerde de merkezi hükümete bağlı müdürlüklerde aynı parti görev tazelediği zaman sık sık bu tür değişiklikler oluyor.

Müdür değişiklikleri yapılırken, kamuoyunun ne düşündüğü ve kimi istediği ise kesinlikle göz önünde bulundurulmuyor.

Kamuoyuna sormayı bırakın, siyasi partiler kendi organlarında bile görev değişikliklerini ve atamaları yeteri kadar değerlendiremiyorlar.

Ayrıca görevden alınan veya görev yeri değiştirilen müdürler ile ilgili neden böyle bir tasarrufta bulunduğu ile ilgili kamuoyuna hiçbir suretle herhangi bir açıklama yapılmıyor.

Medeni, etik ve yasalara göre bir müdürün görevden alınmasını gerektiren kurallar açıktır.

Bir müdür başarısız olup görevini aksattırsa,

Yolsuzluk ve usulsüzlük yaparsa,

Yasaları ve kamudaki hiyerarşik düzene göre bağlı olduğu üstlerini takmasa,

Halkla diyalogu iyi değil ve kendisini geliştiremiyorsa,

Yaratıcılığı ve yönetme becerisi gibi özellikleri yoksa

Elbette görevden alınabilir.

Tabi yerine getirilecek kişinin ise gidenden daha iyi bir yönetici olması koşullu ile.

Ama ne yazık ki geçmişteki müdür değişikliklerinde olduğu gibi en son görev yeri değiştirilen Aile ve sosyal Politikalar Müdürü Veysel Direk’in de neden değiştirildiği ile ilgili hiçbir açıklama yapılmadı.

Oysa olması gereken, bu değişikliğin neden yapıldığı ile ilgili bilginin kamuoyu ile paylaşılmasıydı.

Gerçi bu yöntemi istisnalar hariç bu güne kadar hiçbir siyasi iktidar denemedi.

Bundan sonra deneyeceklerine dair de pekte umutlu değiliz.

Ama yine de müdür değişiklikleri ile ilgili izlenmesi gereken yol ve yöntemler ile ilgili düşüncemizi açıklayalım dedik.

Belki -az bir ihtimal de olsa- biri çıkar da bundan sonra müdür değişikliklerini gerekçeleri ile kamuoyu ile paylaşır kim bilir…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?