MÜLTECİ KIZIN YÜREK YANGINI

14-12-2016

Bozuldu gözlerimin ayarı ve kurumaya ramak kaldı göz pınarlarım.

Varlığında yokluğunun korkusu içimi parçalarken şimdi yokluğunun varlığına nasıl alışabilirim.

Senden sonra ne evimiz kaldı ne barkımız ne de vatanımız.

Mülteci diyorlar bize ve iğrenerek bakıyorlar okşamaya kıyamadığın yüzüme.

Ve senden sonra hiçbir şey yeni değil, olmamalı da

Geçenlerde, taşındığımız ve Karanfil diye adlandırılan sokağın birinde, başımı avuçlarımın arasına alıp gözlerimi göremediğim uzaklara dikmiştim ki!

Senden sonra tebessümün olmadığı hayallerimi, bir kız çocuğun “Babaaaaa” çığlıkları dağıtmıştı.

Tıpkı eskiden olduğu gibiydi o an yaşananlar.

Akşam iş dönüşü, kollarının arasında kese kağıdının içinde yiyecekler ve ellerinde erzak fileleri vardı.

Sokağın ortasında kapı komşu arkadaşlarımla “körebe” oynunu oynuyordum ve saklandığım yerden seni görünce sobelenmek umrumda olmadan “babaaaaa” diye sana koşuyordum. Sen ise kollarını yana açarak ve fileleri düşürmeyi umursamadan “kızııııııım” diye bağırmı

Şimdilerde bize öyle bir körebe oynu oynadılar ki ne arkadaşlarım kaldı ne de uğruna sobelenmeyi göze aldığım sen.

Bazen gözlerimi kapatıyorum ve dalıyorum uçsuz bucaksız hayallere.

Ona kadar sayıp birazdan gözümü açacağım.

Ne olur babam saklanma “baba sobeeeeeee” diye bağırayım boğazım yırtılana kadar.

Ve sarılayım küçücük kollarımla, dağ gibi boynuna.

Hem söz de veriyorum sana bundan sonra “baba gelirken bana çikolata al.” Demeyeceğim ve çok uslu olacağım.

Söz veriyorum babaaaaa

Çünkü senden sonra dilimi tatlandıran tek şey “baba” kelimesi ve istemiyorum bundan ötesini.

Koklamaya kıyamadığın saçlarımı enkazlardan yükselen tozlar esir aldı.

Bekliyorum, belki bir gece yarısı rüyaların başında yahut ortalarında

Olur da gelirsin eskisi gibi yıkayıp tararsın saçlarımı

Kurban olduğum babammm.

Sadece sevinçten akan gözyaşlarıma müsaade eden babam

Şimdilerde, yani senden sonra hiç eksilmedi yanağımda yaşlar

Öyle ki asidiyle yakıyor yüzümü

Görsen…

Ya da görme en iyisi babam ben senin için ağlayıp kör olmaya razıyım ama sen görme.

Çünkü sen dayanamazsın ki

Hem üzülürsün de

Ve ben senin üzülmene asla izin vermem

Gittiğin gibi, beyazlar içinde tebessümle kalsın o güzel yüzün.

Annem yokluğunu hissettirmemek için ne gece biliyor ne gündüz hep çalışıyor

Bu aralar çok öksürüyor, ciğeri yerinden çıkacak gibi

Doktorun verdiği reçete “ciğerleri fonksiyonunu yerine getirmede” yazıyor ve sonrası okunmuyor.

Ama annem iyi olduğunu söylüyor.

Üşüttüğünü söylüyor, yaz mevsiminde.

Anneler yalan söylemez değil mi baba?

Anneme bir şey olmayacak değil mi baba?

Beni bu ikiyüzlü dünyada yalnız bırakıp, annemi yanına almayacaksın değil mi baba?

Annem ölmeyecek değil mi babaaaaaaaaaaa?

Ne olur kalk bir şeyler söyle babaaaa.

 Ne olur kalk bir şeyler söyle babaaaa.

Babaaaaaaaaaaaaaa.

 

Not: Kurgu şahsıma aittir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?