NASİHAT EDEN ÇOK AMA!

09-04-2020

Bu zor süreci atlatabilmek, salgının etkisini kırmak ve ölümlerin önüne geçmek için hepimize çok önemli sorumluluklar düşüyor.

Nasıl kendimiz düşünüyorsak herkesi de düşünmemiz gerekir.

İnsanlık ailesi, belki de hiç olmadığı kadar zor durumda.

Sağlık, ekonomik ve sosyal olmak üzere her açıdan zorlu bir süreçten geçiliyor.

Şehrimiz ölçeğinde bakıldığında işyerini kapatmak zorunda kalan esnafın karşılaştığı ekonomik zorluklar, hiçbir sosyal güvencesi olmayan işsiz kalan vatandaşlar ve eve zorla hapsolmak zorunda kalan engelli ve yaşlı bireyler.

Tam bir felaket tablosu söz konusu.

Bu büyük felaket, insanlar arasında gıda, barınma ve sosyal konularında yardımlaşmayı hayatı bir mesele haline getirdi.

Bu zor günde herkes elinden gelen yardım ve dayanışmayı göstermelidir.

Ama şimdiye kadar yapılan ve söylenenlere bakıldığında icraattan, fedakârlıktan ve yardımlaşmadan daha çok, nasihat edenler ön planda.

Gün, nasihat etme günü değil.

Korona virüsü konusunda alınması gereken önlemler, tehlikeler ve dayanışmanın önemine ben de bu köşede sık sık değiniyorum.

Önermelerim, eleştirilerim ve tavsiyelerim oluyor.

Ancak şundan emin olun, sadece bununla yetinmiyorum.

Pratikte de, dayanışmada da üzerime düşeni imkânlarımın el verdiği kadarı ile yerine getirmeye çalışıyorum.

O yüzden bu süreçte sadece tavsiye ve nasihatte bulunmadığımdan, rahatlıkla eleştiri ve önerilerimi her ortamda yapabiliyorum.

Elbette imkânları ölçüsünde büyük küçük fark etmez icraatı olanın söz hakkı da vardır.

Ancak nasihat tek başına yetmez.

Sosyal medyada sallamakla sorunlar çözülmez, aç olanların karnı doymaz.

Sözün en iyisi dayanışmadır.

Yardımlaşma, gerekli tedbirlere ve kurallara uyulması gerekmektedir.

Ancak bu şekilde bu zorlu sürece atlatabiliriz.

Sözün özü, nasihat değil, icraat zamanıdır.

Haydi, dayanışıp, yardımlaşalım ve mümkün olduğunca virüsün yayılmaması için evde kalmaya çalışalım.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?