Daha Ankara’da yaşanan katliamın acısını ve şokunu yaşarken, dün Batmanlılar olarak İçişleri Bakanlığına bağlı müfettişlerin Batman Belediyesi yönetimi ile ilgili verdiği kararla sarsıldık.
Önce kararı hatırlatmakta yarar var.
Batman’ın Bağlar Mahallesi’nde siyasi bir partinin ilan ettiği öz yönetimle ilgili bir basın açıklamasına katıldıklarından dolayı Belediye Eş Başkanı Sabri Özdemir ve 17 meclis üyesi, İçişleri Bakanlığının görevlendirdiği iki müfettiş tarafından talimatla görevden uzaklaştırıldı.
Bundan sonra süreç şöyle işleyecek; müfettişlerin aldığı karar gereği meclis üyelerinden geriye kalan 10 DBP’li, 10 AK Partili meclis üyeler, kendi aralarında Eş Başkan Sabri Özdemir’in yerine vekâleten bir meclis üyesini tayin edecek, bu meclis üyesi Belediyeyi sevk ve idare edecek.
Oysa kanuna göre Belediye Eş Başkanı Sabri Özdemir ve meclis üyelerine isnat edilen suç ve müfettişlerin aldığı karar birbiri ile çelişiyor.
Nedenine gelecek olursak;
İstinat edilen suç, müfettişlerin görev ve sorumluluğunda değil direk savcılık ve mahkemelerin sorumluluk alanına girmektedir.
Zaten istinat edilen suçla ilgili Batman Cumhuriyet Savcılığı’nın açtığı dava yargıya intikal etmiştir.
Böyle bir durumda Başkanla ilgili söz konusu mesele ile ilgili kararı verecek olan da müfettişler değil yargıdır.
Olayın özü kısaca böyledir.
Gel gelelim alınan kararın toplum açısından nasıl karşılandığına ve risklerine…
Bir kere bu kararı sadece HDP’liler ve DBP’liler değil, Batman’ın büyük çoğunluğu siyasi ve hukuk dışı bir karar olarak görüyor.
Genel kanı ise seçimler öncesi gerçekleşen bu hak gaspıyla, seçimle elde edilemeyen bir görevin bu yöntemlerle alınmaya çalışıldığıdır.
Genelin kanaat ve düşüncesine göre halkın iradesi hiçe sayılmaktır.
Halkın iradesi ile göreve gelen birinin sırf basın açıklamasını katıldığı için görevden alınmasını rutin bir uygulama olarak halk tarafından kabul edileceğini sananlar yanılıyor.
1 Kasım seçimleri öncesi alınan bu karar aslında en çok AK Parti’yi zor durumda bırakacaktır.
İçişleri Bakanlığınca görevlendirdikten sonra Valiliğe gelip Başta Belediye Başkanı Sabri Özdemir ve meclis üyelerini çağırıp “siz Bağlar Mahallesindeki basın açıklamasına katıldınız mı?” diye sorup sonra soruşturma açma gereği duymasının altında nasıl bir niyet ve amacın olduğu biraz da AK Partili meclis üyelerinin tutumuna bağıldır.
AK Partili Meclis Üyeleri bu fırsatı lehine çevirmek için şayet bir çaba içerisine girerse, demek ki bu, baştan sona kadar planlanmış bir kararın sonucudur.
Yok, AK Partililer de halk gibi bu haksızlığı görürse ve 10 kişiden biri başkan vekilinin seçileceği gün taktik gereği seçime katılmaz da DBP’li meclis üyelerinin aday göstereceği kişi seçilirse demek ki Batman AK Parti İl Teşkilatı bu olup bitenlerden habersizdir ve planın bir parçası değildir.
Umarım müfettişlerin aldığı bu yanlış karar, yapılacak itirazla geri alınır ve Belediye Eş Başkanı ile Meclis Üyeleri görevlerine tekrar iade edilir.
Müfettişlerin aldığı bu kararın hiçbir şekilde savunulacak bir tarafı yoktur.
Belediyeler bir bakıma siyasi okullardır.
Elbette kanun ve kurallar çerçevesinde ve hizmeti aksamayacak şekilde siyaset yapma hakları da vardır.
Belediye Başkanlarını ve meclis üyelerini siyaset dışında değerlendirmek, seçilmiş başkan ve meclis üyelerine memur muamelesi yapmak doğru değildir.
Müfettişlerin halkın oyları ile seçilmişlere karşı yaklaşımı ve kararı, kabul edilebilir değildir.
Bu yüzünden olası bir gerilime neden olabilecek bir başkan vekili seçimine gerek kalmadan bir an önce başkan ve meclis üyeleri görevlerine iade edilmelidir.
