Bir başarı veya davranıştan dolayı birini ödüllendirme yeteneğine sahip değiliz şehir olarak.
Cezalandırmayı ve acımasızca bir şekilde eleştirip yerden yere vurmayı oysa çok iyi başarıyoruz.
Cezalandırma ve eleştiriler de çoğu zaman kişi hak ettiğinden dolayı değil, kıskançlıktan veya kişisel meselelerden dolayı oluyor.
Şehrimizde ödüllendirmeye gelince hak eden kim varsa onu itibarsızlaştırmak için kimin elinde ne gelirse onu yapıyor.
Oysa takdir ve ödüllendirme hem motivasyon ve morali sağlıyor hem de başarıyı teşvik ediyor.
Takdir ve ödüllendirmek o kadar da zor ve maliyetli bir organizasyon değildir.
Her meslek gurubu, her STK ve ya kamu kurumu bunu kendi içinde yapabilir.
Ya da Batman’da itibarlı bir kurum, geniş bir yelpazede “Yılın Enleri” ödül törenini düzenleyebilir.
Bu tür etkinlikler birçok şehirde düzenleniyor.
Ticaret, eğitim, spor, kamu yöneticisi, siyasetçi, gazeteci ve akla gelebilecek her dalda yılın en başarılısı seçiliyor.
Kentimizin de böylesi bir organizasyona ihtiyacı var.
Tabi ödülü hak edene vermek için tarafsız bir jürinin olması gerekir.
Şehrimizde büyük bir eksiklik olarak görülen takdiri, toplumda bir anlayış bir kültür haline getirmemiz gerekir.
Şehrimizde senede sadece bir ödüllendirme yapılıyor o da Türkiye genelinde vergi rekortmenlerine verilen ödüllerdir.
Başka duyduğumuz ve bildiğimiz hiçbir ödüllendirme mekanizması veya kurum yoktur.
Batman henüz il olmadan önce Batman’da yayın yapan Batman Çağdaş ve Batman Postası Gazeteleri “Yılın Başarılıları” Yarışması yapıyordu.
Senede bir kez bu yarışmalar yapılıyor ve düzenlenen törenlere ilin mülki amirleri, seçilmişler ve siyasilerin katılımı ile ödüller sahiplerine veriliyordu.
Ayrıca gazetelerde ödül alanlarla ilgili haber ve yorumlar yapılıyordu.
Her alanda başarıyı teşvik etme yönünden bunun çok katkısı oluyordu.
Böyle bir organizasyona bu kentin gerçekten ihtiyacı var.
Bir yılın değerlendirmesi açısından da iyi olacak.
Bir yılda il yöneticileri ve seçilmişlerine karnelerinin verilmesi şansını tanıyacak.
Böyle bir organizasyon yapıldığı zaman ödül alanlar işlerine daha güçlü bir şekilde sarılacaklar, ödül alamayanlar ise “ben nerede hata yaptım, ödül alabilmem için ne yapmalıyım” hesapları yapmaya başlar.
Kim bilir vicdan sahibi ve tarafsız bir jüri belki de yapacağı değerlendirme ile hiç kimsenin bu şehirde ödül kazanmayı hak etmediği kararını da verebilir.
Böylesi bir karar bile her kesim açısından kendi içinde bir muhasebe yapma ve başarıya teşvik edici olur.
Bu yazımdan sonra “Yılın Enleri “ veya “Yılın Başarılıları” tarzında bir organizasyon düzenleyecek bir kurum ortaya çıkar mı çıkmaz mı bilmem.
Ancak şunu söylemeden geçemeyeceğim bu şehre sevdalı olup aşkla çalışan, bu şehre hamallık yaparak kentin sorunlarını çözmek için yıllardır mücadele eden ve bu yüzden ödül hak eden nice kahramanı tanıyorum ben.
Onlar çoktan binlerce gönülde ödüllerini aldılar ancak bu işin alenen yapılmasının zamanı geldi artık.
Kim bu şehirde ödülü hak ediyorsa öyle maliyetli ödüllerin olmasına da gerek yok kâğıda yazılı üç satır yazıdan oluşan bir belge bile olsa bir an önce ödüllendirmek gerekir.
Sadece bir seferlik değil bu organizasyonu geleneksel hale getirmek gerekir.
Umarım birileri böylesi bir organizasyona imza atar ve “başarılılarımız kimler” onların sayesinde bizde öğrenmiş oluruz.
