OKUL ÖNLERİNDEKİ ENDİŞELİ BEKLEYİŞ

06-12-2017

İlkokulu 3 kilometre ötedeki bir köyde, Ortaokulu ise 5 kilometre ötedeki bir ilçede okudum.
Okul ile evimiz arasındaki mesafeyi genelde yürüyordum.
Ayrıca okul önünde bizi bekleyen kimse de olmazdı.
Eğitim gördüğüm dönemde ayrıca 80’li yıllardaki karışık dönemdi.
Biz ilkokuldayken kimse bizi okul önünde beklemezdi, yaşıtlarımla bu zorlu yolculukta kimse bize eşlikte etmezdi.
Eve tek başına giderdik.
Şimdilerde ise durum çok ama çok farklı…
Üçyüz-Dörtyüz mesafedeki okula öğrenciler, servisle gönderiliyor.
Servisle çocuklarını okula göndermeyenler ve evi neredeyse okulla bitişik olan aileler, her öğün, okulların kapı önlerinde çocuklarının dağılma saatini bekliyor.
Geçen gün okul dağılışı esnasında Pazaryeri Mahallesi Nergis Caddesi önünde bulunan Vakıf İlköğretim Okulu önündeki manzarayı görünce çok şaşırdım.
Bu tür manzaraları genelde okulların önünde öğrencilerin çok önemli sınavlarının olduğu günlerde aileler, moral ve motivasyon için toplandığında görüyorduk.
Meğerse her gün bu okulların önünde manzara aynıymış.
Okulun dağılmasına yarım saat kala aileler okulun önüne yığılıyormuş.
Sebebi ise okul önlerinde ve sokakta tehlikelerin sürekli artması…
Özelikle şehrimizde birçok okulun önüne serseriler doluşuyor.
Kapkaç, uyuşturucu, çeteleşme… Ne pislik arasan bunlarda mevcut.
Okul önlerinde ve sokak aralarında adeta terör estiriyorlar.
Çocukları haraca bağladıkları ve uyuşturucuya alıştırdıklarına dair ciddi iddialar var.  
Demek ki aileler bu tehlikeyi görüyor ki okul önlerinden her gün çocuklarını almaya gidiyorlar.
Ailelerin okul önlerindeki bekleyişinden tabi ki çok önemli dersler çıkarmak gerekir.
Bu şu anlama geliyor;
Özelikle kenar semtlerdeki okulların civarları ve sokaklar hiç de güvenli değil.
Haklı olarak da aileler çocuklarını yalnız bırakmıyor.
Her gün okula getirip götürmek zorunda kalıyorlar.
Bu ciddi sorunun raporlaştırılması ve ciddi şekilde el atılması gerekir.
Anladığım kadarı ile sorun çok boyutlu.
Bu sorunu sadece okul idareleri çözemez.
Okul idareleri olup bitenlerin farkında olacak ki her okulun etrafına yüksek beton duvarlar, bahçe kapılarına da cezaevinin kapısına benzer demir kapı ve güvenlik görevlileri bırakmışlar.
Ancak bu şekilde kendilerine emanet edilen öğrencileri okul alanı içerisinde koruyabiliyorlar. 
Okul dışında ise öğrenciler Allah’a emanet.
Bu, çok önemli ve hayati bir sorun.
Öğrencilerin eğitimini ve başarısını da olumsuz bir şekilde etkilemektedir.
Bu nedenle bir an önce soruna öncelikle sosyolojik bir yaklaşımla eğilmek gerekir.
Başta Emniyet Müdürlüğünün bir an öncelikle Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordineli bir şekilde olaya el atması gerekir.
Emniyet araçlarının okul etraflarında arada bir görünmeleri bile okul etrafındaki serserilerin hareket alanını daraltır.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?