2017–2018 eğitim ve öğretim yılının ilk haftası geride kaldı.
İkinci haftaya her sene olduğu gibi öğrenci ve öğretmenlerimiz yetmezlik ve sıkıntılarla girdi.
Bilmiyorum eğitimin bireyin ve toplumun geleceği açısındaki önemine değinmeye gerek var mı?
Herkes, bu hayati meselenin önemini bildiğinden bu konuya değinmeyeceğim.
Bu hepimizin hayatını şekillendiren önemli konunun önünde bir takım sorunlar var.
Sorunlar yüzünden ne öğrencilerin ne de eğitimcilerin kafası rahat.
Okul idarecileri ve eğitimciler kaliteli bir eğitim kadar, okulun diğer sorunlarının çözümü için de çaba sarf ediyorlar.
Okullar sadece çocuklarımızın öğrenim gördüğü yerler değil bir nevi ikinci evleridir de.
Gece saatlerini saymazsak öğrencilerin zamanlarının çoğu okulda geçiyor.
İkinci evlerinde çocuklarımızın her sorun ve ihtiyacı ile okul idarecileri ve öğretmenler anne ve baba şefkati ile ilgileniyor.
Bu yüzden eğitimcilerin en az anne-baba kadar çocuklarımızın üzerinde hakları vardır.
Bu durumda hepimize düşen görev ise çocuklarımızın ikinci evi olan okullardaki sorunların çözümü için en az eğitimciler kadar çaba sarf etmek ve öğretmenlere destek olmaktır.
Öğretmenler zaten üzerilerine düşeni yapıyorlar.
Okulda eğitimi etkileyecek düzeyde birçok sorunu sıralamak mümkündür.
Bu sorunların başında okulların güvenlik ve temizlik sorunu gelmektedir.
Güvenlik sorununa, emniyet mensuplarının desteği ve kamera sistemi ile kısmen çözüm bulunuyor.
Ancak temizlik sorununa bir türlü köklü bir çözüm bulunamıyor.
Temizlik sorunu bütün eğitimcileri ve öğrencileri bire bir etkileyen sorundur.
Neredeyse okullardaki personel toplantıları ve veli toplantılarının birinci gündem maddesi, okulun ihtiyaçları ve temizlik sorunudur.
Okulların açılışından dönem sonuna kadar mesainin çoğu, bu sorunu konuşma ve çareler bulma uğraşı ile geçiyor.
Çünkü okullarda yeteri kadar hizmetli ve temizlik malzemesi yok.
Temizlik görevlileri genelde İş-Kur elemanları veya okul aile birliklerinin aldığı statüsüz personellerdir.
Öğrenci sayısı 3–4 bini bulan okullarda toplam 3–4 temizlik görevlisi görev yapıyor.
Yani 3–4 kişi, koskoca okulun bütün temizliğinden sorumludur.
Bu hizmetlilerin iş açısından geleceği olmadığından, işlerini içtenlikle yapmıyorlar.
Hem yapsalar da 3–4 kişi neye yetişecek, neye yetişmeyecek.
Bahçeyi mi?
Okulun koridorlarını mı?
Tuvaletleri mi?
Okul yöneticilerinin odasını mı?
Masa-sandalyeleri mi?
Neyi temizleyecekler, nereyi temizlemeyecekler, onlar da şaşırıyor.
Yani nereye yetişeceklerini bilemiyorlar haklı olarak.
Okul idarecilerinin ve birkaç hizmetlinin üstün gayret ve çabasına rağmen yine de okullar hijyen ve temiz olmuyor maalesef.
Öğrenciler her gün kirli bir ortamda eğitim görüyor.
Tabi bunun suçlusu okul idareleri ve öğretmenler değildir.
Milli Eğitim’e bağlı bütün eğitim kurumlarında temizlik ile ilgili aynı sorun var.
Bu ortak sorunu çözmek için bir çözüm bulunamıyor bir türlü.
Yıllar yılıdır bu sorun için bir politika geliştirilemiyor.
Okullara ne yeteri kadar hizmetli personel veriliyor ne de sorunu çözecek farklı bir çözüm yolu bulunuyor.
Oysa bu sorun çözülemeyecek kadar da büyütülecek bir mesele değildir.
Batman’da bir sürü temizlik firması var.
Bu temizlik firmalarına, okulların temizlik işini ihale yolu ile yıllık yaptırılması mümkündür.
Veliler de ortaya çıkacak maliyetin bir kısmını karşılayabilirler.
Yeter ki okul idarecileri ve öğretmenleri de rahatsız eden bu soruna bir çözüm yolu bulunsun.
Eminim ki makul ve mantıklı bir yol bulunursa veliler de ellerini taşın altına koyacaklardır.
Çözüm yolu ne olacaksa olsun kangrenleşen bu sorunun bir an önce ortadan kaldırılması gerekmektedir.
