ÖLÜMLERE SEVİNMEK

04-11-2014

Savaşların hiç eksik olmadığı bir coğrafyada yaşıyoruz.

Neredeyse her karış toprakta insan kanı var, her 10 metre kareye insan eli ile öldürülmüş biri düşüyor.

Bu topraklarda barışta ısrar edenler bile ölüme sevinecek bir ruh haline büründü.

En son 7–8 Ekim Kobanê gösterilerinde 50’ye yakın kişi öldü.

Bunların acısı, üzüntüsü ne yazık ki yüreklere eşit düşmedi.

Yine ölümler kategorize edildi.

Ateşli silahlarla öldürülen olarca insan bucu, şucu, sağcı, solcu, Kürtçü, Türkçü, polis diye kategorize edilerek ölümleri sıradanlaştırılıyor.

Bırak sıradanlaştırmayı kendisinden olmayanın öldürülmesine sevinenler oluyor.

En son örneğini Kobanê’de görüyoruz, her gün onlarca insan ölüyor savaşta.

Siviller, kadınlar, çocukların bedenleri paramparça oluyor bombardımanlarda.

YPG direnişçileri ve IŞİD denen cinayet örgütünün savaşçıları ölüyor her gün.

Yine ölümler kategorize ediliyor.

“Kobanê’de sivil kalmadı iki terörist gurup çatışıyor” diye ölümler sıradanlaştırılmak hatta meşrulaştırmak isteniliyor.

Bir kesim Kobanê’de öldürülenlere YPG’li, bir kesimde IŞİD’ci diye seviniyor, oysa neticede ölen insandır.

Ne adına savaşırsa savaşsınlar ölenler "insandır"

Kullanılıyorsa olsa da, kandırılmış da olsa, psikopat bir ruh haline de sahip olsa onlar doğarken günahsız ve tertemiz duygularla doğmuşlardı.

Kimileri bu gün ölüm makinesine dönmüşse de sadece kendileri suçlu değildir.

Onu bu hale getirenler ve o koşulları yaratanlar da, bir bebek iken canavarlaşanlar kadar suçludur.

Bu gerçekler doğrultusunda birinin mağlup birinin gelip gelmesini beklemek yerine Kobanê’deki savaşı daha fazla ölümler olmadan biran önce bitirmenin yollarını aramak gerekir.

IŞİD’in Musul’da rehin aldığı 49 rehinenin kurtarılması sürecinde IŞİD ile görüşme yollarını bulanlar aynı yolları deneyerek Kobanê’ye saldırılarından vazgeçmeleri için iyi niyetli bir girişimde bulunabilirdi.

Ama ne Türkiye ne de hiçbir uluslararası güç, silahların susması için çaba sarf etmiyor.

Herkes Kobanê’de kim kimi imha edip yenecek diye seyrediyor.

Eğer Kobanê’de 50 gündür göğüs göğse savaşılıyorsa demek ki her iki tarafın da güçlü destekçileri vardır.

Ölümlere sevinmek, insanlar arasında fitne yaratmak, insanları savaştırmak, tek kelime ile barışa ve insanlığa ihanettir.

Yaşadığımız ülkede vicdanlar o kadar taşlaşmış ki Van’da deprem olurken “ölenler Kürt’tür” deyip sevinenler, diğer taraftan bir trafik kazasında bile asker polis ölürken sevinenler oluyor.

 Öldürülen ve ölenler kim olursa olsun sevinmek, insanlıktan uzaklaşmaktır.

Ölümlere futbol maçında atılan karşılıklı goller ve galibiyetlere seviniliyormuş bir duruma şahit oluyoruz.

Bu da nefret ve kin duygularının kabarmasına neden oluyor.

İnsanım diyen herkese düşen, her ölüme üzülmek ve ölümleri durdurmak için barış için çaba sarf etmektir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?