Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere HDP, AK Parti, CHP ve hatta barajı aşabilme umudu olmayan siyasi parti liderleri gittikleri her yerde seçmenlere aynı uyarıda bulunuyorlar.
“Oy’una sahip çık”
Bu uyarı ile verilmek istenen mesaj iki farklı şekilde okunabilir.
Birincisi, oy kullanmanın yurttaşlık hakkı olduğu, her bir oy ile ülkenin geleceğinin belirlendiğini hatırlatıyorlar.
İkincisi ve en önemlisi ise hile, hurda ve oyunlara karşı seçmenlerin sandıkları koruması ve sahiplenmesi gerektiğine dikkat çekiyorlar.
Hepsinin gerçek niyetini okumak tabi ki zordur.
Ama galiba bu uyarıyı sıkça yapanlar daha çok seçim sonuçlarını etkileyecek düzeyde sandıklarda oynanan oyunlara karşı seçmenlerini uyarıyor.
İlginçtir hiçbir konuda ağız birliği yapmayan siyasiler, seçmenin oyuna sahip çıkması konusunda aynı dili kullanıyorlar.
İktidarı, muhalefeti ile tüm partiler, seçim güvenliği ile ilgili kaygılı ve sitemkârdırlar.
7 Haziran seçimlerinde de oy kullanılan okullarda sandık güvenliği için adeta etten duvar örmüşlerdi.
En ufak bir hareketlenmede oraya buraya koşturuyorlardı.
“Plakasız arabalara dikkat edin” uyarıları yapılıyordu.
Hatta seçimleri güven içerisinde yapmakla görevli olan İl Seçim Kurulları bile neredeyse siyasiler ile paralel şekilde düşünüyor;
Ve kendince de tedbirler geliştiriyorlar.
İl Seçim Kurulu seçim güvenliği gerekçesi ile Batman’da 13 bölgede sandıkları taşıma kararı aldı. Neyse ki bu karar Yüksek Seçim Kurulu tarafından iptal edildi.
Buna rağmen İl Seçim Kurulu YSK’nın kararından hoşnut olmadığından dolayı bu kez aynı bölgelerin sandıklarını birleştirme kararı aldı.
Bu da gösteriyor ki İl Seçim Kurulu’nun bile sandık güvenliği ile ilgili kaygıları var.
Seçime katılan partilerin müşahitleri, sandık başkan ve yardımcıları, muhtarlar ve güvenlik güçleri ile birlikte neredeyse her sandığa 10 ile 15 kişi arasında görevli düşüyor.
Gördüğümüz kadarı ile sandıkları gözü gibi de koruyorlar.
Görevlileri engelleyen, baskı altında tutan kimseye 7 Haziran seçimlerinde basın mensupları olarak şahit olmadık.
Ancak buna rağmen başta sandıkta mağlup olan siyasi partiler seçimden sonra “sandıkta hile ve seçmene baskı oldu” diyerek yenilgilerine kılıf arıyorlar.
Bu seçim sonra da muhtemelen aynı nakaratları dinleyeceğiz.
Bu seçimin diğer seçimlerden en belirgin farkı keyifsiz ve renksiz bir seçim süreci olmasıdır.
Bu durum muhtemelen sandığa da yansıyacak.
Yani katılım noktasında ciddi manada bir düşüş olabilir.
Ancak hiçbir siyasi parti işin bu yönü ile ilgilenmedi.
Onlar için varsa yoksa sandık güvenliği, yani hile hurda ihtimali…
Bu meseleye o kadar takılıp zaman harcıyorlar ki, birçok önemli çalışmalarını da aksatıyorlar.
Aslında seçim güvenliği sadece sandığı koruma meselesi olmaktan da çıktı bu seçimde.
Örneğin HDP güvenlik gerekçeleri nedeni ile miting yapmama kararı aldı.
AK Partililer seçim çalışmalarını silahların gölgesinde sürdürürdü.
Temennimiz en azından bu gerilimin sandığa yansımamasıdır.
Seçim günü herkesin hür iradesi ile oyunu kullanması ve sandıkların güven içerisinde seçim kurullarına ulaştırılmasıdır.
