Korona (Covid 19 ), kentimizi her gün biraz daha sarıp sarmalıyor.
Virüs bulaşmış, vakalar artıyor.
Halen testler doğru dürüst yapılamıyor.
Test sonuçlarının açıklanması günleri buluyor.
Ölümler ardı ardına yaşanıyor.
Sağlık sistemi adeta çökmüş vaziyette.
Bu gerçeği kabul ederek meseleye yaklaşırsak, sorunla mücadele daha iyi yürütülebilir, oluşabilecek vakalar önlenebilir, virüsün yayılma etkisi yavaşlatılabilir.
Malumunuz süreci İl Pandemi Kurulları yönetiyor ve onlardaki bilgiler doğrultusunda gerekli önlemler alınıyor.
bu kurul sık sık toplanıp alınan kararları kamuoyu ile paylaşıyor.
Eminim ki onlar da yaşanan tehlikenin farkındadır.
Bu gidişle şehrimizde ileriki günlerde sokağa çıkma ve sosyal mekânlarla ilgili kısıtlamalar olabilir.
Yıllarca Batman’da basın alanında bulunan, doğa ve halk sağlığını koruma adına 30 yıldır çevre koruyuculuğu yapan biri olarak İl Pandemi Kurullarına şahsen katılıp katkı sunmak isterdim.
Ancak sadece benim gibi şehrine karşı sorumluluk bilinci taşıyanların değil, sürecin doğru işletilmesine katkı sunacak Eczacılar Odası, Tabipler Odası, Sağlık Emekçileri Sendikaları ve Çevre Örgütlerinin de pandemi kurullarında yer alması gerekirdi.
Kimlerin yer aldığını tam olarak bilmemekle birlikte, sadece kamu kurumlarının mücadelesiyle bu sorunun çözümünde başarıya ulaşılması mümkün değildir.
Bu olağanüstü süreçte herkesin kamu kurumları ve sağlık çalışanları için elinden gelen bütün imkan ve olanaklarını seferber etmesi gerekir.
Salgının ilk başladığı günden beri özelikle bir özveri ile büyük çaba sarf eden sağlık camiasının fedakârlığını görüyoruz.
Hastaneler dolup taştığından dolayı çok yoruluyorlar ve büyük bir risk altındadırlar.
Hasta sayısı arttıkça olan, sağlıkçılara oluyor.
Sistemin çökmesinin temel nedeni sağlıkçıların başarısızlığı değil, hasta sayısının, hastane kapasitesinin çok çok üstünde olmasından kaynaklanıyor daha çok.
Bu nedenle bir tarafta sağlık sistemi güçlendirilmesi gerekirken, bir taratan da virüsün yayılması için ciddi manada önleyici tedbirler alınması gerekmektedir.
Ne yazık ki virüsün bu aşamaya gelmesindeki en önemli nedenlerden biri de vatandaşların kurallara riayet etmemsidir.
Ne Bilim Kurulunun aldığı kararlar ne de İl Pandemi Kurullarının kararlarına uyulmuyor.
Zaman zaman Diyarbakır Caddesinde maske denetimi yapan ekipler göze çarpıyor.
Ama takdir edersiniz ki sorun, sadece maske denetimi yapmak ve kentin en işlek caddesini denetlemekle bitmiyor.
Batman 500 bin nüfuslu koca bir şehir.
Sosyal mekanlar, fabrikalar, toplu taşıma araçları, en önemlisi de şehrin ücra köşelerine kadar denetimleri artırmak gerekir.
Tek kelime ile söyleyeyim;
Lokantalar, çayhaneler, berberler, cafeler ve oyun salonlarının çoğunda kurallara uyulmuyor.
Hastaların ve onlarla temaslı olanların denetimi için kurulan filyasyon ekipleri gibi genel denetim yapacak ekiplere daha çok ihtiyaç var.
Bir de filyasyon ekipleri de sadece hasta takibi ile yetinmemeli, şehrin dört bir yanına dağıldıklarına göre kurallara uymayanları uyarmak ve haklarında işlem yapma yetkisine de sahip olmalılar.
şehrimizde korona testi ile ilgili sorun da bir an önce çözülmelidir.
Vatandaş mağdur olmaktadır.
Korona şüphesi ile test için sıraya girenler, korona olanlarla yakın temastan ötürü korona olabiliyorlar.
Bu nedenle sadece “vatandaş kurallara uymuyor diye düşünüp halkın sorumsuzluğundan bu hale geldik” anlayışına kapılmamak gerekir.
Başka başka aksaklık ve sorunların da olduğunu kabul edip çözümler bulmak gerekir.
Çözümün gerçek yöntemlerini bulmak, geniş tabanlı, şeffaf ve demokratik kurumlarla istişare edilmesi ile mümkündür.
Bu nedenle bir an önce toplum sağlığını koruma adına sivil toplum örgütleri, gönüllüler ve bu konuda katkı sunabilecek herkesin karar süreçlerine dahil edilmesi gerekir.
Pandemi sürecinde fikir ayrılıkları ve ayrışmayı bir tarafa bırakmak gerekir.
Kentin ortak çıkarlarını koruma ve sorunlarını çözmede, işbirliği ve güç birliği yapmak gerekir.
Ancak bu şekilde pandemi ile güçlü bir mücadele verilebilir.
