Petrol-İş Sendikası'na bağlı TP işçileri, 22 Şubat tarihinde hizmet alımları, taşeronlaştırma sistemi ve bütünsel dönüşüm programına karşı eyleme yaptı.
Petrol işçileri Batman, Adıyaman ve Trakya'da Bölge Müdürlükleri, Ankara'da ise Genel Müdürlük önünde 2 saat süre ile iş bıraktı.
Petrol fiyatlarındaki düşüş nedeni ile TP’nin Türkiye’deki üretimde zarar ettiği gerekçesi ile her gün bir dizi yeni politikalar geliştiriyor.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO)’nun son olarak taşeronlaştırma sistemi ve bütünsel dönüşüm programı adı altında yeni bir uygulamaya başvurması üzerine Petrol-İş Sendikası’nda tepkiler artmaya başladı.
İşçiler, yeni uygulamanın çalışma barışını tehdit ettiğini belirterek basın açıklamaları ve iş bırakma eylemleri ile yeni uygulamayı protesto etti.
2013 yılında “TP 2023 Bütünsel Dönüşüm Programı” adı altında TPAO değişim ve dönüşüm adı altında bir yeni uygulama başlattı.
Bu uygulamayı da TPAO, 2014 ve 2015 yılında tüm bölge müdürlüklere tek tek gidip anlattı, ne biz ne de işçiler tam olarak uygulama ile ne yapılmak istendiğini anlamadık.
Ancak bütün kamu kurumlarında olduğu gibi bu yöntemle iş kollarında taşeronlaştırmaya gidileceğine dair bir niyet okunuyordu.
Zaten sendiklerin temel kaygısı da bu yöndeydi.
Sendikalar bu uygulama ile Türkiye Petrolleri’nin parçalanması, istihdamın güvencesizleştirilmesi ve hizmet alımlarının yaygınlaştırılmasının hedeflendiğini söylüyordu.
Bu uygulamaya karşı sendikaların öncülüğünde defalarca basın açıklamaları, yürüyüşler ve iş bırakma eylemlerini gerçekleştirildi.
Bir kamu kurumu olan TP’nin yeni yöntemle kadrolu personel çalıştırma politikasından vazgeçmesi söz konusudur.
Böyle bir durumda elbette sadece TP işçileri mağdur olmayacaktır Batman gibi petrol kenti olan şehirler de ekonomik olarak büyük ölçüde etkilenecektir.
Tabi TP işçileri ve sandıklar son iş bırakma eyleminde sadece “TP 2023 Bütünsel Dönüşüm Programı” ile ilgili değil birçok konuda görüş ve önerilerde bulundu.
İş bırakma eyleminde TP işçileri yaptıkları açıklamada TP’den şu taleplerde bulundular;
-“Bütünsel Dönüşüm Programı”ndan vazgeçilmelidir. Ülkemizin ve geleceğimizin teminatı olan Türkiye Petrolleri'nin küçülmesine, zayıflamasına izin vermeyeceğiz.
- Hizmet alımlarının yaygınlaştırılmasına ve taşeronlaştırmaya son verilmelidir. Kurumda kadrolu istihdam için asıl ve yardımcı işlerin belirlenmesine ilişkin çalışma, sendikayla birlikte gerçekleştirilmelidir.
- Türkiye Petrolleri'nde asıl işi yapan taşeron işçiler, özel güvenlikçiler ve üyemiz olan geçici işçiler kadroya alınmalıdır.
- Petrol fiyatlarındaki düşüş gerekçesiyle, güvencesiz ve esnek çalışmanın yaygınlaştırılması kabul edilemez. Sözleşme hükümlerinin ihlal edilmesi ve kazanılmış haklarımızın geri alınmasına yönelik girişimlere son verilmelidir.
- Petrol sektöründe dikey entegrasyonun kamu eliyle yeniden sağlanmasının gerekliliği bugün tekrar ortaya çıkmaktadır. Sektörde üretimden rafinaja, petrokimyadan akaryakıt dağıtıma Türkiye Petrolleri çatısı altında entegrasyon yeniden sağlanmalıdır.
Evet, TP işçilerinin talepleri kısaca bundan ibaret.
Bu talepleri aslında TP işçileri uzun süredir dillendiriyorlar.
Zaman zaman işverenle bir araya gelerek bazı konularda uzlaşıyorlar da.
Ancak her nedense bir süre sonra bütün konuşulanlar vaatler unutulup yerine getirilmeyince de, sendikalar haklı olarak tepki amaçlı alanlara iniyorlar.
Petrol-İş Sendikasının talepleri her ne kadar üye ve çalışanları için görünüyorsa da aslında kentin ekonomik ve sosyal yaşamına da katkı sunacak makul taleplerdir.
Bu yüzden başta siyasilerin, STK’ların ve esnafın TPAO işçisini bu haklı talepleri ile ilgili bu süreçte desteklemesi gerekir.
