REFERANDUM DEĞERLENDİRMESİ (1)

18-04-2017

Birçok anket şirketinin, siyasiler ve medya kuruluşlarının seçim sonuçları ile ilgili araştırma ve tahminlerinde yanıldığı bir referandum seçimini geride bıraktık.

Yanılan ve ters köşe olanların aksine ben seçim sonucuna ilişkin tahminler noktasında hiç de yanılmadım.

Yerelde de genelde de halk oylaması sonucu ile ilgili tahminimde (sadece küsuratlar hariç) tam olarak doğru tahmin ettim. 

Türkiye geneli % 52 Evet Oyu , % 48 de Hayır Oyu çıkacak,

Batman yerelde ise  % 62 Hayır Oyu, % 58 Evet Oyu çıkacak diye tahminlerde bulunuyordum.

Nitekim öyle oldu.

Birilerin, seçimle ilgili tahminimi farklı yönde değerlendireceğinden çekinmemiş olsaydım, seçimden önce tahminimi açık bir biçimde açıklayacağımı, dünkü yazımda belirtmiştim zaten.

Ancak malumunuz her zaman ve her ortamda insan, gerçeği söyleyemiyor günümüz şartlarında.

Hele hele bu seçim öncesi hassas durumdan kaynaklı tahminde bulunmak bile başlı başına bir sorun haline gelmişti.

Seçim sonuçları ile ilgili yerel ve genel ile ilgili iki farklı değerlendirme yapacağımı dün bu köşemde yazmıştım.

Bu günkü yazımda ilk olarak ülke genelinde elde edilen sonuçla ilgili bir değerlendirmede bulunacağım.

Doğrusu bu sonuç ne Evet’çiler ne de Hayır’cıları tam olarak memnun eden bir sonuç değildir.

Çünkü sandıktan çıkan sonuç her iki tarafa da çok ciddi anlamda mesajlar içeriyor.

Ülke genelindeki sonuca bakıldığında sandıkta verilen Evet oyları ile seçmenler, Hayır cephesine “iktidara ve devlete olan destek veren ve sadakat gösteren herkesin, CHP’lilere göre makarnacı, HDP’lilere göre ise tırşıkçı olarak görmenin doğru olmadığı” mesajını veriyor.

Bir de CHP ve HDP, oy vermeyen insanları bilinçsiz, geri kalmış, kandırılmış olarak görmenin yanlış olduğu,

Özelikle Anadolu’daki seçmenleri kazanma gibi bir stratejilerinin olmadığı sadece emek sınıfı diye adlandırdıkları işçi ve memur sınıfı üzerinden örgütlendiği,

Taşra olarak değerlendirdikleri Anadolu’daki insanlarla yeteri kadar diyalog kurulmadığı ve sorunları ile ilgilenilmediği, 

Anayasa değişikliğinin neler getirip neler götüreceğine bakmadan daha çok Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef aldıkları,

Ülkenin mevcut sorunlarını kendi siyasi argüman ve söylemleri ile çözecek kadar güçlü bir iradeyi sahip oldukları güvenini vermiyorlar. 

“Evet” çilere daha doğrusu Ak Parti’ye verilen mesaja gelince;

Ciddi ve çok anlamlı mesajlar veriyor seçmen.

Her ne kadar referandum sonucu “Evet” ise de iktidar partisinin şu anda sarı alanda yürüyüşünü sürdürdüğüdür.

Sadece iyi bir yönetimle değil, muhalefetin yetersizliği ve yanlışları ile elde edilen başarıya rağmen  özellikle Büyükşehirlerdeki sonuç 16 Nisan’dan sonra  siyasette  dengelerin değişebileceği işaretini de verdi.

MHP, Hüda-Par ve Büyük Birlik Partisi ile Doğu ve Güneydoğu Bölgesindeki iller ve Batı illerindeki Kürt seçmenlerin desteği olmamış olsaydı kesinlikle anayasa değişikliği oylaması “hayır” ile sonuçlanacaktı.

Bu nedenle AK Parti’nin, bu sonuçları iyi okuması gerekmektedir.

Çıkan sonuç her ne kadar istediğini elde etmek anlamında bir sonuç ise de iktidar cephesinde yüzlerin tam olarak gülmediği hissedilir düzeydeydi.

Avrupa ile ilişkilerden tutun, Suriye, Irak ile olan ilişkilerde bir normalleşme sürecine girilmeli.

Toplumda gittikçe artan kutuplaşmayı önleyecek toplumsal barışa katkı sunacak sorunların çözülmesi gerekmektedir.

Çünkü bu seçimi doğru bir şekilde analiz edip sonuçlar çıkarmasalar sarı zeminden kırmızı zemine doğru hızla kayabilirler.

Her seçimde olduğu gibi mağlup olanların “seçimlere şaibe karıştı” iddialarına gelince, ben itirazların, sonucu değiştireceğine inanmıyorum.

Yarın da yazımda yereli yani Batman’daki sonuçları değerlendireceğim inşallah.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?