Şehrimize üniversite kurulması için her Batman Sevdalısı gibi ben de az mücadele vermedim.
“Üniversite kurulursa şehrimizin kaderi değişir” diye hayaller kuruyorduk.
Ekonomik kalkınma olur, sanat ve kültürel etkinlikler artar, üniversite bu şehrin eğitim alanındaki gelişimine katkı sunar, her konuda kolaylaştırıcı ve öncü olur diye düşünüyordum.
Aradan 12 sene geçti, itiraf etmek gerekirse hayallerimizin çoğu gerçekleşmedi.
Üniversiteyi Raman Dağının arkasına kurarak, ta işin başında hata yapıldı.
Tabiri caiz ise kuş uçmaz, kervan geçmez bir yere kurdular üniversitemizi.
Sonrasında ise başta siyasiler olmak üzere herkes, üniversitenin gelişmesine katkı sağlamaktan ziyade, adamını oraya yerleştirip hegemonyasını kurmaya çalıştı.
Bu yüzden bir arpa boyu yol alamadık.
Halen üniversitemiz, öğrenciler tarafından en az tercih edilenlerden biridir.
Siirt Üniversitesi ile aynı tarihlerde kurulmamıza rağmen, nüfusumuz Siirt’in üç misli fazla olmasına rağmen, ulaşım ve kentsel olanaklarımız Siirt’tin çok daha iyi olmasına rağmen biz onlardan çok gerideyiz.
Şehirlerine üniversite yönetimi ve siyasilerin başarısı ile Tıp Fakültesi kazandırmayı başardılar.
Yine komşu ilimiz Muş Alparslan Üniversitesi de başarıdan başarıya koşuyor.
Batman’ın Sason Dağlarında yaygın bir şekilde yetişen ters laleleri çoğaltılıp piyasaya sürmek için çalışma bile başlattılar.
Başarıdan başarıya koşuyorlar.
Bunları gördükçe kendi üniversitemizden de başarılar bekliyoruz.
Başarıyı sağlayacak en önemli aktör de kuşkusuz ki herkesten önce üniversitenin başındaki rektördür.
Dolayısı ile Batman Üniversitesi Rektörü Aydın Durmuş’a çok büyük iş ve sorumluluk düşmektedir.
Rektör Hocamızın başarılı olabilmesi için enerjisini, bilgisini ve gücünü doğru temelde kullanması gerekirken, onu boş tartışmaların içinde buluyoruz.
Oysa birileri onu polemiğe çekmeye çalışsa bile onun bundan uzak durması gerekir.
Üniversitenin saygınlığını, ağırlığını ve tarafsızlığını korumalıdır.
O makamın saygınlığına gölge düşürebilecek siyasi çekişmelere girmemelidir.
Siyasetten uzak durmalıdır.
Üniversitenin, şehrin bütün dinamikleri gibi seçilmiş belediye başkanları ve milletvekilleri ile iletişim içerisinde olması gayet doğaldır.
Ancak siyasi kimliklerine göre ayırım yapması doğru değildir.
Hocamızın seçim sonrası da seçilmiş bazı belediye başkanlarını ziyaret edip, bazılarını ziyaret etmemesi dikkat çekti.
Bu yetmezmiş gibi Batman Belediyesini iftar çadırlarının açılmaması ile ilgili hedef alan sözler sarf etti.
Gazetemizde yer alan haberde “Rektörden Sitem Dolu Sözler” başlıklı haberin içeriğindeki sözler, üniversite rektörünün, bir kamu kurumu olan yerel yönetimle ilgili sarf etmesi gereken sözler değildir.
Sayın Rektör, elbette kamu kurumlarının eksikliğini gördüğü anda eleştiri ve önerilerini ilgililere doğru bir iletişimle aktarabilir.
Bunun ne şekilde, hangi ortamda söyleneceğini yılların akademisyenine ben öğretecek değilim elbette.
Ha illa da bir çıkış yapması gerekiyorsa iftar çadırı neden açılmadı çıkışı ile değil de, daha çok bilimle, sanatla, teknoloji ile yeni buluşlarla, araştırmalarla, başarılarla şehrin ekonomisine yön verecek projelerle olmalıdır.
Rektörün yanlış çıkışına Belediye Eş Başkanlarının aynı yöntemle cevap vermeleri de hoş olmadı.
Rektör Hocam kendileri ile görüşmeyi kabul eder miydi, etmez miydi bilmem ama ben olsam, randevu alıp gider, söyleyeceklerimi yüz yüze kendilerine iletirdim.
Bana göre kurumlar, basın ve kamuoyunu meşgul edecek kısır çekişmelerle zaman geçirmemelidir.
Halkın onlardan beklediği, Batman’a hizmet için birbirleriyle barışık olmaları ve işbirliği içinde çalışmalarıdır.
Aksini yapan hata yapar, Batman’a zarar verir.
