SAPLA SAMAN KARIŞTI

03-04-2018

Siz de bazen fark ediyorsunuzdur sapla saman birbirine karışıyor kim sap kim saman ona siz karar verin.

Eğitim Bir Sen MEB’e karşı haklı bir gerekçeyle imza kampanyası başlatmış. Neymiş mesele:

“Performans değerlendirme taslağının hiçbir hukuki ve kanuni dayanağı yoktur. Okulların sosyal konumu, ekonomik imkânları, fiziki donanım ve altyapıları, öğrenci profili, ebeveynlerin statülerini dikkate almayan bir değerlendirme anlayışı, gerçeklikten uzaktır. Performans Değerlendirme Taslağına hayır diyoruz.”

Ne oluyor da Memur-Sen gibi ve alt sendikası Eğitim-Bir Sen gibi sendikaları hükümetin bir uygulamasına karşı ayaklandıran ne ola ki?

Bunun için öngörüsü ve bilgisine güvendiğim bir iki dostumu arayıp sordum nedir bu ne yapılmak isteniyor dedim. Bakın neymiş.

Eğitimciler yani öğretmenlerimiz, öğrenci, veli, okul müdürü ve kendi zümresindeki diğer öğretmenler tarafından performans değerlendirilmesine tabi tutulacak ve bu değerlendirme sonucu ortaya çıkacak puana göre başarılı bulunan öğretmenler maaş artısı ve benzeri farklı şekillerde ödüllendirilecek.

Düşük puan alanlarda cezalandırılacak. Nasıl olacak henüz taslak kabul edilmiş değil ve taslağa son şekli verilmiş değil.

Tabi bu bugünün meselesi değil öğrendiğime göre yıllardır uygulanmaya çalışılan bir yöntem. Kimi Avrupa ülkelerinde farklı benzer örnekleri var. Başarılı bir şekilde de sonuç alınabiliyor ama bu bize geldiğinde neye döner onu söylemeye gerek yok ki zaten olacaklara ilişkin kimi video kayıtları medyaya yansıdı. İzlemişseniz biliyorsunuzdur. Öğrenci kendisine düşük not veren öğretmenini aynı şekilde düşük not vermekle tehdit ediyor.

Bilgisine danıştığım eğitimci dostlarımdan biri haklı bir eleştiride bulundu ve şunu dedi.

Tamam, öğrenci ve veliler bizi değerlendirsin ama o zaman biz de Milli Eğitim Bakanını değerlendirelim. Alttan üste doğru performans değerlendirmesi bizde bitmesin.

Haksız mı? Haklı.

Her uygulama gibi kâğıt üstünde güzel görünen ama icraya gelince nice kazaya gebe bir yöntem.

Evet, Avrupa’da benzer örnekleri var ve evet Türkiye’de özel okullarda benzer uygulamalar var ama bu iş devlet okullarında neye döner, bunu bilmek için çok da akıllı olmaya gerek yok.

Düşününce bir de işin komik tarafı geliyor aklıma. Hepimizin illa ki bir öğrencinin kırık notu için öğretmenlerimize eş dost aracılığıyla ulaşıp ricacı olduğumuz dönemler olmuştur. Bu uygulamadan sonra iş tersine mi döner bilinmez. Bir de bakıyorsunuz ki öğretmenler eş dostu aracı kılıp yüksek not için ricacı oluyormuş.

Ayrıca uygulamada emin olun kimse düşünüp de öğretmenin performansına not vermeyecek. İnsanlar öğretmenin siyasi görüşüne, oy verdiği partiye, kimlerle oturup kalktığına, özel hayatındaki tercihlerine göre not verecek. Hatta ve hatta karakaşına kara gözüne not verilecek.

Bu konuda öğretmenlerimizin yanında olmak gerekiyor.

Dostumun ifadesiyle öğretmen not verendir not alan değil.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?