SAVAŞ VE ÇEVRE

09-06-2014

Bölgemizde neredeyse 30 yılı geçen bir dönemdir yaşanan çatışmalı ortamın bizlere ağır bedeller ödettiğini biliyoruz.

Dünyanın neresinde olursa olsun ülke içerisinde yaşanan iç savaşların o coğrafyanın mazlum insanlarına daha çok bedel ödemesine neden oluyor.

Suriye’de hala devam eden iç savaş ve karışıklık bunun en açık ve somut örneğidir.

Suriye ile karşılaştırdığımızda Ülkemizde 30 yıldır yaşanan savaşta daha az etkilendiğimiz sonucuna varılabilinir ama daha derinlemesine düşündüğümüzde gerçeğin bu olmadığını anlamak zor değildir.

Şöyle ki; Ülkemizdeki iç savaş zaman zaman şiddetlense de genelde düşük yoğunlukluydu bu nedenle etkisi ve sonuçları Suriye’deki savaştan daha az his edilmekteydi.

Savaşları hep insan ölümleri üzerinde değerlendirilir. Oysa savaşlar sadece insanları değil birçok değerimizi de yok ettiğini 5 Haziran dünya çevre günü dolayısı ile düzenlenen sempozyumda da konuşmacılar tarafından dile getirdi.

Belediye eş başkanları Sabri Özdemir, Gülistan Akel, Çevreci kimliği ile tanınan Dr. Nuran Talu, Batman Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Recep Kavuş, Kent Konseyi Genel Sekreteri Faruk Akyüz, SES batman Şube Başkanı Mustafa Yurtsever’in konuşmacı oldukları panelde konuşmacılardan Sayın Kavuş en çok savaş ve çevre üzerinde durdu.

Kavuş’a göre Batman ve bölgesindeki çevre sorunlarının önemli sebeplerinden birisi 30 yıldır devam eden savaştı.

Gerçektende savaşlar doğal yaşamı adeta yok etmektedir.

Ormanlar başta olmak üzere tarımsal alanlar, su havzaları, sazlıklar gibi önemli yaşam alanları tahrip edilmektedir.

Savaştan kaynaklı kimyasallar kanser başta olmak üzere birçok hastalığa neden olmaktadır.

En basiti bir biber gazı veya sis bombasından çıkan gazlar solunduğunda, vücut için çok tehlikeli olabiliyor ve soluyan kişide kalıcı etkiler bırakabiliyor.

Kentimiz bölgemiz bu gün toprak, hava su kirliliği, kuraklıkla boğuşuyorsa, sokaklarımız çöp içerisinde ise, çarpık kentleşme kenti şekillendirmişse emin olun ki bunun en büyük nedeni savaşın etki ve sonuçlarıdır.

Bunun en çok farkında olanlardan bir olan Çevre gönüllüleri Derneği Başkanı Kavuş konuşmasında bölgemizde yaşanan barış iklimine sıkı sıkıya sarılması gerektiğine vurgu yaptı.

Çünkü savaş esnasında çevre mücadelesi vermek insanlara anlamsız bir mücadele gibi görünmekte, savaş’ta her türlü mücadele şekli, her türlü silah ve her türlü uygulama taraflarca meşru görülmektedir.

Ayrıca Çevreciler savaşın taraflarının yanlışlarına karşı çıkınca diğerinin tarafıymış suçlama tehdidi ile karşılaşmaktadırlar.

Savaşlar bir yerde çevre felaketleri nedeni ile yaşanacak kıyamete zemin hazırlıyor.

Sanırım Kavuş’ta çevre sempozyumunda yaptığı konuşmasında da “ne yaparsak yapalım barış’a dört elle sarılıp bunu kalıcı kılalım” diyordu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?