İçme suyu tüketiminde Batmanlılar genelde ambalajlanmış sular tercih ediyor.
Yani diğer bir deyimi ile şebeke suyu yerine “hazır su” daha çok tüketiliyor şehrimizde.
Oysa haftanın üç günü Batman’ın şebeke suyu Halk Sağlığı Müdürlüğü Ekiplerince birçok farklı noktadan alınan su numuneleri alınarak analiz edilmekte ve içilebilir durumda olduğu söylenmektedir.
Ama buna rağmen başta lokanta ve kahvehanelerde olmak üzere umuma açık bütün yerlerde hazır su, ücret karşılığında verilmektedir.
Birkaç sene önce ise içme suyu sürahilerle masaya bırakılır ve yanına masa etrafındaki müşteri sayısı kadar da bardak bırakılırdı.
Böylece herkes şebeke suyunu tüketirdi.
Şimdi ise hemen hemen işletmelerin tümünde müşteri oturur oturmaz petlerdeki hazır sular önlerine konulmaktadır.
Evlerde de durum farklı değil.
Damacanalarda satılan hazır sular mutfaklarda başköşede duruyor.
Yani şebeke suyuna güvensizlikten dolayı genelde hazır sular günümüzde tercih edilmektedir.
Peki, şebeke suyu ile ilgili oluşan güvensizliğin sebebi nedir?
Bu güvensizliği yaratan başlıca nedenlerden biri, çoğu zaman karın ve baş ağrısı nedeni ile doktorlara başvuran hastalara “içtiğiniz sulardan kaynaklanmaktadır” denilmesidir.
Bu durum ciddi manada güvensizliğe yol açmaktadır.
Diğer bir neden ise zaman zaman su arıtma cihazı satan pazarlamacıların ortaya attığı iddialardır.
Pazarlamacılar kendilerini su analizi yapan yetkili firma olarak tanıtıp evlere dalmakta, şebekeden aldıkları suyu ellerindeki cihazlarla güya analiz edip suyun kirli olduğunu iddia ederek halkın kafasını karıştırmaktadır.
Şebeke suyu ile ilgili kafa karışıklığı yaratacak iddialar sık sık gündeme getirilerek halk, hazır sulara ve arıtma cihazlarına bağlı hale getiriliyor.
Tonu 1,5 TL olan şebeke suyunun bir mesken için kullanılan su miktarına göre aylık ortalama 20–40 TL arası parayı çok görenler bir buçuk litrelik suya bir ton su parası ödeyince her nedense kendilerine çok gelmiyor.
Bir de hazır pet sularının doğada yarattığı bir kirlilik söz konusudur.
Batman’da hemen hemen her gün on binlerce boş su şişesi çöpe atılıyor ve bu nedenle bir kirlilik oluşuyor.
Ben şahsen zorunlu olmadıkça hazır su tüketmiyorum.
Evde bile ailece şebeke suyunu içiyoruz.
Bu güne kadar sudan kaynaklı bir hastalık da söz konusu olmadı çok şükür.
Ancak şöyle bir gerçeklik de var;
Batman’da neredeyse nüfusun yarısı hazır suyu tercih ediyor.
Batman’ın içme suyu yapılan araştırmalara göre içilebilir durumdayken hazır suya bu denli rağbetin olması düşündürücüdür.
Hazır suyun en çok tüketildiği alanlardan biri de kamu kurumlarıdır.
Kamu kurumlarının hemen hemen hepsinde hazır su tüketiliyor.
Günümüzde kamuda kurumların bütçesinde ikramlar arasında hazır su için ayrılan kalem, küçümsenmeyecek durumdadır.
Oysa şebeke suyu içilebilir durumda olduğuna göre gereksiz yere hazır suya para ödenmektedir.
Kurumlarda hazır su yerine şebeke suyu tüketilirse bu evlerde, işletmelerde de yaygın hale gelir.
Özelikle suyun şebeke yolu ile kente verilmesini temin eden BASKİ Müdürlüğü Yetkilileri ve suyu analiz eden Halk Sağlığı Müdürlüğü Ekipleri kendi işyerlerinde hazır suyu tercih ederlerse tabi ki halkın kafasında soru işaretleri oluşur.
Başta suyu temin eden ve kontrol edenler, masalara su sürahilerini ve bardakları bırakmalıdır.
Onların hazır su içmesi de şebeke suyuna olan güveni sarsmaktadır.
Şebeke suyuna karşı güvensizliği ortadan kaldırmak için mutlaka bir çalışma yapılması gerekmektedir.
Şebeke suyunun temiz olduğu ile ilgili çalışmaya öncülük etme işi daha çok sudan sorumlu kurum olan BASKİ’ye düşmektedir.
