SEÇİM HİLELERİ!

28-06-2018

Bir soru ile yazıma başlamak istiyorum;

Hangi parti, hangi birey, kazanmak için siyasi arenada her yola başvurmuyor?

Kim, eşit koşullarda rekabet etmeyi kabul ediyor?

Kim, seçimlerin şeffaf ve demokratik olması için canı gönülden samimi bir şekilde davranıyor?

Şimdi lütfen elinizi vicdanınıza koyup bu sorulara cevap verin.

Eminim ki seçim hileleri ile ilgili kaleme aldığım bu yazıda bana hak vereceksiniz.

Her seçimde olduğu gibi bu seçim öncesi de sandıklara şaibe karıştırılacağı ile ilgili dedikodular yayıldı, sandıklara sahip çıkılması gerektiğini belirtildi.

Bütün siyasi partiler “sandığa sahip çıkın” uyarısı yaptı. 

Yani hiçbir parti, hiçbir partiye güvenmiyor anlayacağınız.

Seçime, güvensizlik havasının hâkim olduğu bir ortamda girdik.

Rahatlıkla şunu söyleyebilirim;

Ufak tefek tatsızlıklar ve müdahaleler hariç son derece adil bir seçim olduğuna inanıyorum.

Ama bakıyorum yine de beklediği sonucu alamayan bazı siyasi parti taraftarları hala bazı sandıklarda hile yapıldığını iddia ediyorlar.

Ellerinden gelse seçim falan yaptırmayacak ve ömür billâh iktidarı bırakmayacak bazı kişiler, ha bre seçimlere hile karıştı yaygarası çıkarıyorlar. 

Kendi taraftarlarının yaptıklarını görmezden gelip, başkasının yaptığı ufak tefek müdahaleleri abarttıkça abartıyorlar.

Oysa aynı zihniyet, seçimde üstün gelmek için her yol ve yönteme başvurdu.

Ama yine de istediklerini elde edemediler.

Ben seçimlerde kesinlikle hiçbir hata, kusur ve yanlışlık olmadığını iddia etmiyorum.

Elbette ufak tefek kusurlar, hatalar, birkaç oy iptali olmuştur.

Ancak buna karşı çıkan kişiler, ellerinden gelse seçimde hile de yapar, oy da çalar, sayım esnasında tüm oyları da kendisine yazar, yani anlayacağınız her yola başvurur.

Ama sırf istedikleri sonucu almadıkları için şimdi ha bre çamur atıyorlar sağa sola. 

Her seçim sonrası yapılan şaibe ve hile muhabbetinden bıktık artık.

Keşke herkes dürüst olsa, keşke eşitliği ve adaleti insanlar sadece kendilerine istemese.

Ve keşke siyasiler daha seçim öncesi, seçmenleri boş vaatlerle kandırmasa.

Herkes, dürüst ve delikanlıca er meydanına çıkmış olsaydı.

Tek bir oy çalınmasaydı.

Kimse, kimsenin iradesine ipotek koymasaydı.

Ama ne yazık ki ne toplumsal yapımız ne de demokrasi anlayışımız buna müsait değildir.

Seçimlerde Batman’a bağlı bir köyde sandık görevlisi diyor ki;

Bir siyasi partiden aday adayı olmuş biri, sandıkların bulunduğu alana gelerek önce sağa sola naralar, tehditler yağdırmaya başladı. Sonra da salona girip sandık başkanına ‘sen seçmenlere zorluk çıkarıyorsun’ diye girişti. Sandık başkanı da ‘ben kuralları uyguluyorum bir şikâyetiniz varsa size telefon vereyim beni seçim kurulu başkanına şikâyet edersiniz’ dedi. Tehditle, nara atmakla bir şeyi değiştirmeyeceğini anlayan aday adayı, geldiği gibi oradan ayrıldı”

Şimdi bu sosyal medya hesaplarında yok şu sandıkta açık oy kullandı, yok bu sandıkta oylar yanlış hesaplandı diyenlere, bu şahsiyetin kim olduğunu söylesem, emin olun tek kelime yazmazlar.

Niye?

Çünkü aynı partiye mensuplar da ondan.

Yani seçim sonrasında İktidar Partisi, muhalefet partisi veya hiç seçilmeyen siyasilere kadar kim, hangi seçim bölgesi ile ilgili şikâyetçi ise bilin ki orada mağlup olmuştur.

İnanın galip geldikleri seçim bölgesindeki yanlışları hiç kimse dillendirmiyor.

Yani anlayacağınız dertleri hak, hakikat ve adalet değildir.  

Tek dertleri, seçim bitmesine rağmen mağlubiyeti hazmedememe ve hala siyasi kavgalarını devam ettirmeleridir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?