SEÇİME ŞAİBE KARIŞTI MI?

19-04-2017

16 Nisan’da yapılan referandum seçimlerinde evet de, hayır da çıksaydı eminim ki seçime şaibe karışıldığına dair iddialar atılacaktı ortaya.

Tıpkı bu gün referandumda “evet” kararı çıktığı için “hayır” cephesinde seçimlerin iptal edilmesine varacak düzeyde itiraz edildiği gibi…

Tabi benim gibi bu ülkede 30 yıldır seçimlerde oy kullananlar, bu itirazlara ve savunmalara sadece gülüyordur.

“Neden gülüyoruz?”a gelince;

Çünkü bu güne kadar yapılan bütün seçimlerden sonra hep aynı manzarayla karşılaşıyoruz da ondan.

Her nedense her zaman mağlubiyeti yaşayan itiraz ediyor,

Seçimi kazanan ise seçimin son derece adil geçtiğini savunuyor.

Ama gerçek şu ki Türkiye’nin en sıkıntılı bölgesinde yaşayan biri olarak tüm samimiyetimle söyleyebilirim hiçbir zaman adaletli bir seçime tanıklık etmedim.

Bunu sadece bir yurttaş ve bir seçmen olarak söylemiyorum

Birçok seçimde sandık görevlisi ve seçim gözlemcisi olmama, bir basın mensubu deneyimlerime dayanarak söylüyorum.

Evet, her seçimde mutlaka seçimin sağlıklı ve adil yapılmasını etkileyen bir faktör olmuştur.

Sadece bir siyasi partinin veya iktidarın lehine değil, (duruma göre hangi seçim bölgesinde kim güçlü ve baskınsa) etkili olan güç, seçimi lehine dönüştürmek için elinden geleni yapıyor.

Şahit olmadım şahsen bu seçimde de muhtemelen aynı şeyler yapılmış olabilir.

Referandum seçimi ile ilgili en çok dillendirilen konulardan biri de oy pusulaları ve zarfların mühürsüz olması.

Doğrusunu söylemek gerekirse oy kullanırken bu hususa dikkat etmedim.

Mührümü bastığım oy pusulası ve içine koyduğum zarfın mühürlü olup olmadığına dikkat etmedim.

Mühürlü olabilir de olmayabilir de yani.

Diyelim ki mühürsüzdür.

Bunda sadece seçim kurulunu suçlamak doğru değildir.

Her sandıkta en az 3 veya 4 siyasi partinin müşahitleri, sandık başkanı ve yardımcısından oluşan bir heyet vardı.

Bu heyetten herhangi biri bu duruma itiraz edebilirdi.

Hadi diyelim etmediler, peki biz seçmenler buna neden dikkat etmedik.

Nasıl bir belgeye mühür bastığımıza, mühür bastığımız belgeyi nasıl bir zarfa koyduğumuza dikkat etmedik.

Yani zarflar ve oy pusulaları mühürsüz ise herkesin ihmali söz konusudur.

Tabi seçime yapılan itirazlar, sadece oy pusulalarının ve zarfların mühürsüz olması ile ilgili değildir.

Farklı iddia ve itirazlar da var.

Yüksek Seçim Kuruluna da resmi itirazlarda bulunuldu.

HDP Batman İl Teşkilatı birçok sandıkta toplam oy sayısından fazla oy kullanıldığını, bazı yerlerde de blok oy kullanıldığını iddia ediyor.

HDP teşkilatı ayrıca Batman kent merkezi başta olmak üzere, Sason, Beşiri, Kozluk ve Gercüş İlçelerinde blok oy kullanıldığı gerekçesiyle, İl Seçim Kurulu’na seçimlerin tekrar edilmesi için itiraz dilekçesi sundu.

Anlaşılan, seçimlerle ilgili tartışmalar daha kolay kolay bitecek gibi görünmüyor.

Ama her seçimde olduğu gibi bu seçimde de itirazlarla bir sonuç elde edileceğini sanmıyorum.

Batman’da geçmişte daha ciddi seçimlerde hak gasplarının yaşandığına tanıklık etmiş biri olarak bunu söylüyorum.

Şu anda Ak Parti Milletvekili olan Ataullah Hamidi’nin de 1994 yerel seçimlerinde bizzat seçim hileleri ile Batman Belediye Başkanlığı elinden alındı.

Yine 1999 Yılında yapılan genel seçimlerde Refah Partili Milletvekili Musa Okçu sandıklardan oyların değiştirilmesi ile milletvekilliğinin  bizzat kendisi bağıra bağıra söylemişti, üstüne üstelik bu iddiadan dolayı da yargılanmıştı da.

Yani anlayacağınız seçimlere şaibenin karışıp karışmadığı tartışmaları bu günün meselesi değil yıllardır bu tartışmalar devam ediyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?