ŞEHRİMDE ÜNİVERSİTE SINAVI MANZARALARI

16-06-2019

Lise öğrenimini tamamlayan her öğrenci için yaşamındaki en hayatı sınavlardan biri olan Üniversite sınavı hafta sonu yapıldı.

100 bine yakın öğrenci Batman’da ana sınıf dahil 13 yıllık örgün eğitimin karşılığını almak için iki gün boyunca ter döktü.

Aileler günlerdir öğrencileri sınava en iyi şekilde hazırlamak ve motive etmek için büyük çaba harcıyorlar.

Evi adeta dört hatta beş yıldızlı otele dönüştürüp kamp yerine dönüştürüyorlar.

Evde güzel yemekler pişiyor, aile içi ekonomik sıkıntılar ve sorunlar konuşulmuyor.

Aile içi sorunlar, küskünlükler rafa kaldırılıp huzur ortamı oluşturuluyor.

Tüm aile bireyleri sınava girecek öğrenci etrafında kenetleniyor adeta.

Şehrin yetkilileri de hiçbir tedbir almadan, kolaylık sağlamdan kuru, kuruya mesajlar yayınlarlar.

Bu senenin de diğer senelerden bir farkı yoktu sadece iyi dilek temennileri ve kuru kuruya basına gönderilen bir mesaj.

Sonrası mı?

Sonrası her sene ki gibi.

Dünya değişse de şehrim değişmiyor.

Öğrencilerin geleceği açısından hayatı bir sınav pekte kimsenin umurunda değildir.

Bizim de bu sene liseyi bitirip sınava girecek bir öğrencimiz vardı.

Üniversite sınavına girecek üçüncü öğrencimiz olduğu için tecrübeli bir aile olarak nelerle karşılaşabileceğimizden dolayı o kadar da çok heyecanlı değildik.

Ama şehrimde yaşanan ulaşım, gürültü gibi sebebeplerden dolayı öğrencimizin de motivasyonu bozudu.

İlginçtir yıllar sonra Mahallemizde (Gap’ta)  Cumartesiyi pazara bağlayan gecede davullu zurnalı bir sokak düğünü vardı.

Davulun dang dungu tüm mahalleden duyuluyordu.

Yine İş Bankası civarındaki ruhsatsız canlı müzik yapan Cafedekiler sanki şehrin geneline konser verecek şekilde gürültü yapıyordu.

Korna sesleri her geceninkinden daha fazlaydı.

Tam saat 7.45 civarında bir ev veya inşaattan bir demir doğrama makinesinin sesi yükseldi.

Her halde sınava girecek kimse uykudan kalmasın diye de saat 8.25 civarlarında şehrimin semalarından geçen bir savaş uçağının sesi sınava giren girmeyen herkesi uyandırdı.

Sınavdan önceki en önemli maraton ise sınav yerine varmak için trafik engelini atlatmaktı.

Şoförlerin kural tanımaması, sınav yapılacak okullara yakın kavşaklara görevlilerin bırakılmaması yüzünden stresli saatler yaşandı.

Sınav sonrası şehir içi ulaşımda yaşanan tıkanıklığa ve kördüğüm ise sınav günü şehrimde yaşananları özetleyen cinsteydi.

Araç sürücüleri arasında gerilimler, saatlerce durakta toplu taşıma aracı bekleyen yolcular.

Korna sesleri.

Bir telaş bir gürültü, kimsenin kimseye anlayış ve öncelik hakkı tanımadığında ortalık arbedeye döndü.

İşte böyle bir ortamda yapıldı Üniversite sınavı.

Dolayısı ile bu curcunalı ortamdan doğrusu ben bu sene de başarı sıralamasında şehrimizin çok ta iyi bir derece alacağını düşünmüyorum.

Çünkü gerçekten kabul etmek gerekirse birlikte anlayış yaşama kültür açısından bir şehirden daha çok koca bir köye benziyoruz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?