SEN ETME EYLEME BARİ SAADET ABLA!

28-03-2017

Anayasada öngörülen 18 maddenin değiştirilip değiştirilmemesini belirlemek için16 Nisan’da   sandık başına gideceğiz.

“Evet” ve “Hayırcı”lar kadar en az % 10’luk bir kararsız kesim de var.

Bu üç kesimi etkilemek için siyasiler her yol ve yöntemi deniyor.

Ev ziyaretleri, mitingler, her mekan ve ortamda propagandalar yapıyorlar.

Avazları çıkana kadar bağırıyorlar.

Anayasa değişikliğinin neyi değiştireceğini, ülkeye ne kazandıracağını veya zararlarını  anlatmak yerine öfke dilini daha çok kullanıyor siyasiler.

Kimine göre “Hayır” demek teröristlerle aynı amaca hizmet etmektir.

Kimine göre ise “Evet” demek vatana ihanettir.

Oysa siyasilerin görevi, seçmenleri ihanetçi ve terörist ilan etmektense neden “evet” neden “hayır” denilmesi gerektiği konusunda efor sarf etmektir.

Referanduma gidilmesine halk karar vermedi ve istemedi de.

Siyasiler Mecliste uzlaşamayınca “hadi halka soralım” dediler.

Şimdi de seçmenleri “evet” de dese “hayır” da dese hainlik ve teröristlikle itham ediyorlar.

Yani siyasilerin deyimine göre değerlendirecek olursak bu durumda oy kullanan her kişi, tercihi ne olursa olsun ülkenin geleceğine zarar veriyor.

Vatandaş da bu durum karşısında şaşırmış, ne yapacağını bilmiyor.

Ne yazık ki referandumun ülkemize ne getireceği ve ne götürmeyeceği ile ilgili meselenin yeteri kadar tartışılması ve anlaşılması bu şartlarda mümkün değildir.

Vatandaşın, tercihini neye göre yapacağına karar verebilmesi için siyasilerin nefret ve öfke dilinden uzak durmaları gerekir.

Öncelikle tümü ağız birliği yapmaktan vazgeçmelidir.

Farkındalar mı bilemiyorum?

Ancak bu yaklaşımları toplum tarafından pek de hoş karşılanmıyor ve kararsız sayısının artmasına yol açıyor.

Şayet elimde olsa öfke ve nefret dilini kullanan her kim olursa olsun referandum tarihine kadar meydanlardan uzak kalması ve cezalı durumda kalması için “kırmızı kart” verirdim.

Gazetemizdeki yazısından dolay kırmızı kartlardan birini de HDP Milletvekili Saadet Becerikli’ye verirdim.

Hanımefendiliği ve insan hakları mücadelesinden dolayı her zaman saygı duyduğum ve “Saadet Abla” diye hitap ettiğim HDP Milletvekili Saadet Becerikli’nin dün Batman Sonsöz Gazetesinde yayınlanan açıklamasını görünce doğrusu çok şaşırdım.

Açık söylemek gerekirse Batman Sonsöz Gazetesinde yer alan haberin başlığında HDP Milletvekili Saadet Becerikli’nin “Evet, demek Türkiye’ye ihanettir”  sözlerini görünce, gerçekten Saadet Abla bu sözleri söyledi mi diye merak edip görüşmede hazır olan arkadaşlara sordum

Genel Yayın Yönetmeni Hatice Türkan “Milletvekili Becerikli’nin sözlerini olduğu gibi yayınladık” deyince şaşkınlığım biraz daha arttı. 

Bu güne kadar defalarca bu söyleme maruz kalmasına rağmen, seçim günü   “Evet” diyecekleri vatana ihanet etmekle suçlamasını hiç de doğru bulmuyorum.

Farklı düşünenleri Türkiye’ye karşı ihanet içerisinde, hain olarak görmek en büyük yanlışlıktır.

Yıllardır bu ülkede bu yanlıştan dolayı milyonlarca insan mağdur edildi.

Ayrıca kendinden olmayana tahammülsüzlük ve ötekileştirmek, demokrasinin doğasına aykırıdır.

Eminim ki bunları bizden daha iyi sen bilirsin Saadet Abla.

Zaten yeteri kadar öfke dilini kullanan siyasetçi var piyasada, sen etme eyleme bari .

Bu gidişle seçimlerden sonra siyasilerin kullandığı söylem ve dile bakarsak bu ülkede iyi insan kalmayacak herhalde.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?