SERÇELERLE BİRLİKTE AĞLAŞIYORUZ

25-07-2017

Serçelerin tüyleri, arada bir kirpiklerimizin üstüne düşmese bu şehirde insandan başka hiçbir canlının yaşamadığını sanacağız.  

Beton ve asfaltla çevrelenmiş bir yaşamın içine sıkışan yaşamımızda kuşlardan sadece serçeler kaldı görünürde.

Bu yazın sıcak günlerinde beton ve asfalt arasında sıcaktan yanıp pişiyoruz.

Nefes alamayacak kadar daralıyor insan bu sıcaklarda.

Biz yanıp tutuşuyorken bu kadar serçe kuşu ne arar bu şehirde, doğrusu bir anlam veremiyorum.

Oysa ne yuva yapacakları bir ağaç ne de bir mekân bıraktık geriye.

Su içecekleri bir pınar ve göl de yok.

Ama yine de terk etmiyor serçe kuşları bizi.

Bundan yıl önceye kadar Atatürk Parkına kadar uzanan bir sazlık vardı.

Esentepe’ye “girê bet” diyordular.

Çünkü burası doğal bir ormanlık alan ve Toy (Bet) kuşlarının yaşam alanıydı.

Batman Çayının sazlıkları Eski Tekel Binasına kadar uzanırdı.

Evlerin çoğu kerpiç yapılı olmasından dolayı kanatlı hayvanlar rahatlıkla kendilerine barınma yerleri yapa biliyordu.

İnsanlar ve kuşlar iç içeydi.

Aynı binayı paylaşıyordular.

Komşuydular, can ciğerdiler.

Sonra vahşi kentleşme ile onların bütün yaşam alanları yok edildi.

Önce Teyrê Bet (Toy Kuşu) ve turnalar,

Sonra sırası ile keklikler,

Güvercinler,

Leylekler ve kırlangıçlar göçtü.

Saka kuşları ise tepeleri, insanların zor ulaştığı yerlere kaçtılar.

Bülbüller ise, hiç uğramadılar bu diyarlara.

Kala kala serçe kuşlar ile kaldık.

Bir onlar bizimle yaşayabilmeyi başarabildiler.

Bir onlar isyan edip, küsüp gitmediler.

Hala inat ediyorlar kalmada.

Beraber ağlaşıyoruz, hayatın ve şehrimizin çekilmez dertlerine.

Serçelerin gözyaşları tüyleri ile birlikte kirpiklerimize konuyor.

Gözyaşlarımız birbirine karışıyor.

Hayatın en çekilmez ağır yükü altında bu şehri terk etmiyoruz.

Sürekli dertleniyoruz hep beraber.

Sonra kuşlar umuda uçuyor.

Kanat çırpınışlarından dökülen umutlar bizi de yaşama bağlıyor.

Duyarsız ve anlamsız bir bakışa rağmen uçuyor kuşlar.

Çünkü biliyoruz ağlamaktan değil umutsuzluktan ölür her canlı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?