SES KAYITLARI, DELİL OLUR MU?

09-08-2018

Gizlice Alınan Ses Kaydı ve Görüntüler Delil Olarak Kabul Edilir Mi?

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte ortaya çıkan hukuki sorunlardan biri gizlice alınan ses kaydı ve görüntülerin yargılamada delil olarak kullanılıp kullanılamayacağıdır.

Gerçekten de günümüzde birçok insan tehdit ve benzeri durumlardan kaynaklı ceza davalarında ve özellikle boşanma davalarında karşı tarafın haberi olmadan aldığı ses kaydını dava aşamasında delil olarak kullanmak istemektedir.

Gizlice alınan ses kaydının delil olarak kullanılıp kullanılamayacağını tartışırken irdeleyeceğimiz en önemli husus, Anayasa ile güvence altına alınan “özel hayatın gizliliği” hakkıdır.

Kişilerin bilgisi ve izni olmadan alınan ses kaydı ve görüntülerin bu hakkı ihlal edeceği açıktır.

Ancak bu durumun birkaç istisnası mevcuttur.

Gizlice alınan ses kaydı ve görüntünün ceza davalarında delil olarak kullanılabileceğine ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararına göre “kişinin kendisine karşı işlenen suçla alakalı olarak yeniden kanıt elde etme olanağı bulunmadığı ve bu konuda yetkili makamlara başvurma imkanı olmadığı ani gelişen hallerde, karşı taraf ile yapmakta olduğu konuşmaları kayda alması halinin hukuka uygun olarak kabul edilmesi zorunludur, aksi halde kanıtların kaybolması ve bir daha elde edilememesi söz konusu olacaktır.”

Kayıt yapan kişinin,  o anda kolluk güçlerine başvurma imkanından yoksun olması gerekir. Kolluk güçlerine başvurarak kanıtların elde edilmesi mümkünse yapılan kayıtlar hukuka aykırı hale gelir.

Kayıt yapan kişi delilleri yetkili makamlara sunarak güvence altına almak amacıyla bu kayıtları yapmalıdır.

Kayıtların üçüncü kişilerle paylaşılması suç teşkil eder.

Boşanma davalarında gizlice alınan kayıtların delil olabilmesi için kaydın hukuka aykırı şekilde üretilmemiş olması gerekir.

Yani ses kaydının tesadüfen-ani gelişen bir konuşmaya ilişkin olması gerekmektedir.

Zira hukuka aykırı şekilde yaratılan (önceden hazırlık yapılarak, tuzak kurularak elde edilmiş) delillerin hukuka uygun delil olarak kabul edilmesi mümkün değildir.

İzinsiz alınan ses kaydı ve görüntü sebebiyle kayıt alan kişinin Türk Ceza Kanunu’ndaki “Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar” sebebiyle yargılanması olasıdır. Bu nedenle bu tarz delillerin yargılamada kullanılıp kullanılamayacağı hususunda her somut olaya ilişkin hukuki yardım alınması tavsiye edilmektedir.  

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?