SEYİSLER KÜRT MESELESİNİ ÇÖZEMEZ

14-10-2016

Kürt meselesi siyasal yolla çözülebilir mi? Şüpheliyim.

Kürt meselesi siyasetin ve siyaseten oy devşirmenin konusu oldukça çözülmez, çözülemez.

Silahla mı çözülür? Silah ne zaman neyi çözdü ki?

Sorunları kördüğüm haline getirmekten öteye gitmemiş bir yöntem, silah ve savaş.

Kimi zaman, nerde, nasıl, ne anlamda kullanıldığını bildiğimiz ve de sıkça kullandığımız kimi kelimelerin anlamına bakma ihtiyacı hissederiz.

En temel sözlük anlamında Siyaset nedir diye bakayım dedim. Ve TDK (Türk Dil Kurumu) sitesinde sözcüğün “Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış” yazıldığını okudum.

Olduk olmadık her şeyin sonuna sanat kelimesini iliştirme huyumuz maalesef burada da gösterdi kendini.

Sanat huyumuz kurusun, hiçbir şeyi sanata bulamadan yaşayamıyoruz.

Kelime olarak Arapça kökenli olan siyaset kelimesinin kökeni seyisten geliyormuş.

Seyis malumunuz at bakıcısı anlamına gelen bir kelime.

Dolayısıyla bu kelimeden hareketle, siyasetin, halkı bir at nazarıyla evcilleştirmeye, terbiye etmeye, yular takmaya çalışan bir iş olduğunu düşünebiliriz. Ama TDK’nın sandığı gibi sanat olduğunu değil.

TDK’nın kelime anlamı üzerinden ve sanatı dışarıda bırakarak düşünmeye devam edersek, devlet işlerini düzenleme ve yürütme işinin ve işçilerinin (siyasetçiler) konusu oldukça Kürt meselesi çözülmez, çözülemez.

Çözüm sürecini sürüncemede bırakan ve en sonunda tarafların “çözüm de yok barış da” deyip bütün güçleriyle yine ölmeye ve öldürmeye abanmalarının arka planındaki en temel sebep değil mi ki çözüm sonrası siyaseten duracakları yer idi.

Aslında çözüm kolay, hiç zor değil ama siyasetin ve seyislerin elinde girift bir düğüme dolanıyor.

Çünkü sorun Kürt ya da Türk meselesi değil, sorun Kürtleri ve Türkleri kimlerin nasıl yönetebileceği ve bütün savaşın kaynağı bu siyaset.

Siyasetçi seyis, halk sırtına eğer vurulmuş binek bir hayvan oldukça, çabamız da sorunu çözmeye değil atın sırtına binme kavgasına dönüşür.

Savaşa ve soruna kaynaklık edenden sorunu çözmesini beklemek size de ilginç gelmiyor mu?

Peki, o zaman Kürt meselesini ne ya da kim çözer?

Ne zaman ki seyisler bu meseleden el etek çekerler o zaman mesele de kalmaz orta da sorun da savaş da.

Ne zaman ki seyisler her patlayan bombanın ve ölenlerin ardından sandık anketleri yapmaktan vazgeçerler o zaman Kürtler de Türkler de ölmekten ve öldürmekten vazgeçerler.

Ne zaman ki siyasetçiler, halkı atlar olarak görmekten ve kendilerini de seyis saymaktan vazgeçip halkın sırtından indiler o zaman savaş da biter sorun da.

Ne zaman ki sözlüklerimiz ve vicdanlarımız bu siyaset ve politikadan, yalanından, hilesinden, hırsızlığından, cinayetlerinden arındı o zaman görülecek ki aslında ortada sorun da yok mesele de.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?