SİLAHLARA VEDA

22-03-2015

2015 Newroz, barışa susamış halkımız açısından milat sayılacak kararların verildiği gerçek bir bayram oldu.

Barışa karşı direnenler, barışı sabote etmek isteyenlere rağmen 21 Mart’ta Diyarbakır’da barışta ısrarın, samimiyetin ve kararlılığın mesajı verildi.

Daha önce de bu sene kutlanacak olan Newroz’un çözüm süreci noktasındaki öneminden söz etmiştik. Nitekim öyle de oldu.

Batman’da Newroz Bayramı esnasında yaşanan tatsız olay bizi biraz endişelendirmişti.

Allah’tan herkes bunun planlanmış bir provokasyon olduğunu biliyordu da oyuna gelinmedi. 

Onun dışında bölgedeki bütün Newrozlarda verilen mesajlar, barışı destekler nitelikteydi.

Çözüm süreci açısından en önemli mesajların verildiği Diyarbakır Newroz Kutlamalarında ise Öcalan’ın gönderdiği iki sayfalık mektup ise bir bakıma barışın taahhütnamesiydi.

Öcalan, mektubunda eşme ruhu derken Ortadoğu’da yaşanan kaosun, Türk ve Kürtlerin ancak işbirliği ile Türkiye sınırlarına sıçramasını önleyebileceğini kast ediyordu.

Silahlara veda edilmesi için de net mesajlar verdi.

KCK nin bir kongre gerçekleştirerek silahlı mücadeleyi sonlandırması gerektiğini söyledi.

Verilen mesajla barış umudu ve müzakere sürecini destekleyenlerin elini daha da güçlendirerek silahlara veda edilmesi umudunu arttırdı.

Bu saatten sonra kim ki şiddet yöntemi ile hak aramaya kalkışsa başarılı olmayacak.

Müzakere ile demokratik ve meşru yöntemlerle hak arama dönemi başlamıştır.

Gelinen aşama herkes açısından bir kazanımdır.

Bir tarafın mağlubiyeti, bir tarafın galibiyeti olarak değerlendirmemek lazım.

Tabi bu aşmaya gelinmesinde hükümetin de yaklaşımı ve yerinde kararları çok etkili olmuştur.

Bu, Türkiye’yi yönetenler açısından elde edilmiş önemli bir başarıdır.

Bu tarihi süreci her iki tarafın hassasiyetle ve çok dikkatli bir şekilde sonuçlandırması gerekir.

Savaştan nemalananlar, kan ve göz yaşı üzerinden siyaset yapanlar, elbette provokasyon ve çeşitli oyunlarla süreci sabote etmek isteyecekler buna karşı çok dikkatli olmak gerekir.

Savaşın yaşadığımız topraklarda ne büyük acılara ve talana yol açtığını hepimiz gördük.

Suriye’de, Irak’ta yaşanan kaos ortamının Türkiye’ye de sıçramasını hayal edenler var. Bunların kanlı hayallerini kursaklarında bırakmak gerekir.

Cennet ülkemizi cehenneme dönüştürmek isteyen IŞİD benzeri yapılara ancak birlik ve beraberlik içerisinde olunarak karşı konulabilir.

IŞİD’in Irak ve Suriye’den sonra hedefindeki ülke Türkiye’dir.

Bu açıdan da kalıcı bir barış önemli ve gereklidir. 

Sadece müzakere eden tarafların değil Türkiye’de yaşayan her vatandaşın barış sürecine destek vermesi gerekir.

Herkesin barışa katkı sunması süreci desteklemesi gerekir.

Barışı sahiplenmek, geleceği sahiplenmektir.

30 Yıllık savaş süresince birçok kez silahlara veda edilmesi için girişimler oldu, ancak hiçbir dönem barış için bu kadar önemli bir fırsat oluşmamıştı.

Bu önemli fırsatın başarılı bir şekilde sonuçlanması için herkesin katkısı ve rolü çok önemlidir.

Yetkili, yetkisiz, herkesin kalıcı bir barış için seferber olması gerekir.

Baharla birlikte yeşeren barışa ve kardeşliğe selam binlerce kez selam olsun.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?