SIRA, CAMİ VE HASTANELERE GELDİYSE

24-03-2015

Hırsızlık vakaları ile ilgili Türkiye genelinde bir istatistikî bilgi olsa eminim ki Batman’ın epey hatırı sayılır bir yeri olur.

Neredeyse hırsızlık olaylarının yaşanmadığı gün yok kentimizde.

Hırsız siyasetçi, bürokrat, müteahhit, eğitimcinin olduğu bir yerde işsiz ve yoksul hırsız olmaz mı elbette olur.

Hırsızlık Batman için sosyolojik bir vakadır.

Maneviyatın zayıfladığı, değerlerin yok olduğu yerde, bu tür sosyal vakalar da artış beklenen bir durumdur.

Batman’da yaşıyor olup da hırsızlıktan nasiplenmeyen hemen hemen yoktur.

Her gün mutlaka 10’larca hırsızlık vakası yaşanıyor kentimizde.

“Batman Sonsöz Gazetesi”nin dünkü manşet haberi bir hırsızlık olayı ile ilgiliydi.

Yenişehir Mahallesi’nde (Kuyubaşı TOKİ) bulunan sağlık merkezinde gerçekleşen hırsızlık olayı ile ilgili “7.kez soyuldu”  başlığına yer veriliyordu.

Haberin detaylarında ise hırsızların sağlık merkezindeki tıbbı malzeme ve gereçleri çaldıklarından dolayı sağlık hizmeti verilemediği belirtiliyordu.   

Daha önce de bu ve benzer birçok hırsızlık olayının Batman’da yaşandığını bildiğimizden dolayı doğrusu bu habere çok şaşırmadık.

Hatta yakın zamanda hırsızlar toplumun kutsal mekânları olan camilere de girerek değerli buldukları eşyaları çalmışlardı.

Okulları söylemeye gerek yok, bu güne kadar okullarda 100’den fazla hırsızlık olayı yaşandı.

Anlayacağınız hırsızlar sınır tanımıyor, onları da kimse durduramıyor.

Ancak bu yaşananlar sanki sıradan vakalarmış gibi bir yaklaşım var.

Hiç kimse işin geldiği kritik aşamanın farkında değil. 

Eğer hırsızlık vakaları, cami, hastane ve okullara kadar uzanmış ise vay halimize.

Bundan sonrası kıyamet demektir.

Her şey, her mekân hırsızın eylemini gerçekleştirmesi için meşru demektir.

Oysa savaşlarda bile sağlık merkezleri ve ibadethanelerin dokunmazlığı vardır.

Ama bin bir sosyal problemi olan Batman’da demek ki savaş şartlarını bile koşullar var ki ibadethane ve sağlık merkezleri hırsızların yağmasına uğruyor.

İşin tuhaf yanı ise bu kadar çok hırsızlık vakasına rağmen, olay faillerinin çok az bir kısmının yakalanmasıdır.

Bu da insanın kafasında türlü türlü soruların oluşmasına neden oluyor.

Birincisi, şu neredeyse yaşadığımız mekânların mahrem yerlerini bile görüntüleyecek kadar mobese kameralarla donatılan bir kentte nasıl oluyor da hırsızlar cirit atıyor ve genelde tespit edilemiyorlar?

Yoksa mobese kameraları, hırsızları tespit etme noktasında görme özürlü mü?

Bu ve benzer daha kafa karıştıran bir sürü soruyu kamuoyu adına merak ediyoruz doğrusu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?